Mesajı Okuyun
Old 21-05-2003, 00:04   #5
ali beyendi

 
Varsayılan

Selamlar,
''Yüksek entropili materyalist değer sistemi, Tanrı’yı toplumdan çıkararak dünyada cenneti kurmaya kalkıştı. Bunu yaparken de insanı evrenin merkezine yerleştirdi ve var oluşumuzun mutlak amacını, ne kadar iptidai olursa olsun her türlü maddi arzumuzu doyurma diye niteledi. “Hakikati”, ölçülebilecek, nicelleştirebilecek ve sınanabilecek olanlara indirgedik. Nitelikli, ruhi ve metafizik olanları inkar ettik. Her yana yayılan bir ikinciliğe baktık. Akıllarımız bedenlerinden koparıldı. Bedenlerimiz de “etrafımızdaki” dünyadan... Tüm değerlerin üzerinde, maddi ilerleme, verimlilik ve uzmanlık kavramlarını kutsadık. Süreç içinde, aile, cemiyet ve geleneği yok ettik. Fizik etkinliğimizin ötesindeki her sınırın üstesinden gelme yeteneğimize inancımız haricinde, tüm mutlak değerlerimizi geride bıraktık. Oysa bir organizma, kendi atıklarının ortasında uzun zaman yaşamaz. ''
Bence yukarıdan yazınızdan alıntı yaptığım görüş bir anlamda doğruydu,ancak günümüz insanı haklı olarak tekrar maneviyata dönmeye başladı,yaratılışı araştırmaya ve kainattaki yerinin ne olduğunu ve nasıl yaratıldığını aramaya başladı.İnsan bence kainatın büyüklüğü karşısında bir nokta bile değil.Gökyüzü,güneş,galaksiler ve sonsuz uzay
insanı gerçekten müthiş etkiliyor ve bu sistemin bir tesadüf eseri olamıyacağı,insanında tesadüfen yaratılmayacağı sonucuna varıyor.Sahi sizce biz niye yaratıldık,ne dersiniz ,biraz düşünelim mi?
Saygılarımla,