|
|
|
|
1ay önce bir yakınımın cep telefonu çalındı.Kimin çaldığıı biliyoruz ama elimizde delil olmadığından hiç birşey yapamıyoruz.Savcılığa başvurduk.Umudumuz en azından telefon bulunur yapanlar ceza almasa da. Ama takipsizlik kararı ulaştı bize onun yerine.Yani adalet sistemimiz çalınan cep telefonunun üzerine bir bardak soğuk su için demekten başka birşey yapamıyormuş.Bırakın suçluları yakalamayı malımızı bile bulamıyor yada bulmak istemiyor.Oysa eminim ellerindeki teknolojiler bi telefonu kullanıldığı anda saptayabilir. Belki çoğunuz buna kızacak ama bu adaletsizlikle ilgili bizi üzen küçük bir örnek. Ben bu ülkede adalet için mi savaşacam acaba.Kendimizi kandırmayalım bence hukuk güçlülerin elinde güçlülerin avukatıysanız kazanırsınız.
Haa bu arada devlet bizi de telefon hırsızlığına itmiyor değil. Madem çalanlar yakalanamıyor yada yakalanmıyor güzel iş o kadar sene niye okuyorki insanlar kısa yoldan para kazanmak varken!!!!!!
|
|
|
|
|
|
Bu konunun neden burda yer aldığını tam olarak anlayamasam da (
)
sizlerle dün okuduğum bir iddianameyi ve gelinen son noktayı paylaşmak
istiyorum. Öncelikle şunu söylemeliyim ki savcılık bu tür olaylarda artık
takipsizlik kararı veriyor.Yani telefonunuzun *#06# tuşuna bastığınız zaman
ortaya çıkan no.yu bilmenizin de pek faydası yok. Ben okuduğum iddianameyi
anlatmak istiyorum aslında ,
olay şöyleydi:
Bir otoparka bırakılan araba içinden
4 adet cep telefonu ve 1 adet lcd ekran çalınıyor. Gerekli prosedür ve
soruşturma aşaması başlıyor.Telefonlar belirttiğim no. sayesinde takip
ediliyor ve çalınan bir telefonu farklı zamanlarda kullanan 3 ayrı GSM no.su
tespit ediliyor. Bu GSM no.larından
ilki olaydan hemen 2-3 saat sonra kartını
telefona takmış ve sadece kontörlü hatları aramış.
İkincisi birkaç gün sonra bu
telefonu kullanmış yaklaşık 6 gün kadar.
Üçüncüsü de yaklaşık 20 gün telefonu
kullanmış. İlginç olan ilk GSM no.su ikinciyi de aramış, yani aralarında bağlantı
var belli ki..Sonra savcılık sadece ilk hattın kime ait olduğunu tespit edip
adamı yakalamış. Bu tespit için savcılığın kullandığı tek şey hat sahibi olarak
adamın kimlik fotokopisinin GSM şirketinin dosyasında yer alması.İlk hat sahibi
ısrarla hattın kendisine ait olmadığını, aranan hiçbir no.yu tanımadığını söylese
de, bunun dışında hiçbir araştırma yapılmadan adam tutuklanmış ve iddianame
hazırlanmış.Eminim tecrübeli meslektaşlarımız bu tarz iddianamelerden çok
görmüşlerdir.Ama ben hakikaten okuduğumda şok oldum..Ne
GSM şirketinden abonman sözleşmesi istenmiş, ne imza karşılaştırılmış,ne
aranan no.larla adamın bağlantısının olup olmadığı incelenmiş, ne telefonu
kullanan diğer 2 hat sahibinin ifadesi alınmış, ne arabada bulunan kanın adama
ait olup olmadığı araştırılmış..Bunların hiçbiri yok ama adam tutuklanıyor. Bir
insanın özgürlüğünü elinden almak bu kadar basit olmamalı..
Not: Arkadaşlar hepinize naçizane bir tavsiyem var. Lütfen kimlik fotokopisi
istenen bir işlem yaptığınızda; fotokopinin üstüne hangi işlem için
kullanılacağını tarih ve imza atarak belirtin.Bu tip bir olay hepimizin başına
gelebilir çünkü.Saygılarımla..