Mesajı Okuyun
Old 14-04-2003, 00:00   #18
Av.Fahri ALİMOĞLU

 
Varsayılan Bir kaç öneri

Sayın Duyguseli;
Öncelikle kimseyi aşağılama niyeti ile yazmadığımı bilmenizi isterim. Dünyanın merkezi şeklindeki tanımlamada böyle bir kasıt söz konusu değildir.
Sonuçta meslekte avukat sayısının sınırlanması konusundaki görüşlerimizi paylaşmaya çalışıyoruz. Ve ben verdiğiniz tüm örneklere rağmen avukat sayısını sınırlama çabasının hukuki olmadığını, adil olmadığını düşünüyorum.
“Yer yok ve ben yersizliği önceden gördüğüm için sınırlamayı savunuyorum” diyorsunuz. Taksiler ve noterliklerle ilgili örnekleriniz de problemimizin özü ile ilgili değil. İstanbul’da taksi sayısındaki sınırlama sadece yolların kapasitesi ile ilgilidir. Serbest bırakılsa önce kaos sonra düzen geleceğinden şüpheniz olmasın. Çünkü gözün gördüğü her araç sarı taksi olursa bunların ekonomik olarak bir değer ifade etmeleri mümkün olmaz. Ve sonuçta ekonominin kuralları çalışarak doğal eliminasyonunu tamamlar. Şehirde yine bir taksiciyi geçindirecek kadar para kazanmasını sağlayacak sayıda taksi kalır.
Noterlikteki sınırlamaya gelince; buyrun Yedisu, Yayladere, Solhan, Karlıova (sadece Bingöl) ve daha sayabileceğim bir çok noterlik boş. Neden kimse gitmiyor. Çünkü ekonomik değiller.Ayrıca o sınırlamada hiçbir şekilde mantıklı değil. Avukatlık bürolarında yapılması gereken işlerin sınırlandırılmış bir meslek gurubu oluşturularak adeta ayrı bir sınıfa havale edilmesi de yine ülkemizdeki binlerce yanlıştan sadece biri. Oysa hukuk fakültesi mezunu her avukat kendi bürosunda belge düzenleme ve onaylama hakkına sahip olmalı. Avrupanın bir çok ülkesinde ayrıca noterlik diye bir kurum sözkonusu değil.Bu işleri orda avukatlar yapıyor.
10 yıl sonra mesleğe girecek olanlara gelince hiç şüpheniz olmasın bu gidiş içersinde 10 yıl sonra hukuk fakültesini seçecek insan sayısı etraflarında gördükleri avukatların ekonomik durumları ile orantılı olacaktır. Avukatlığın sorunu sayı sorunu değildir, daha çok niteliktir. Sayı problemini aşmanın yolu kaliteden geçer.
İstanbul’da 45 binden fazla avukat çalışamaz şeklinde bir karar almanın İstanbul’a artık kimse gelip yerleşemez bu şehrin nüfusu 10 milyondan bir fazla artamaz demekten farkı nedir? Hatta mümkünse artık bu şehirde doğum yapmakda yasaktıra gider bu işin sonu.
Sevgili Meslektaşlarım;
Sınırlama bizim savunmamız gereken bir görüş değil.
Ama her görüşe saygı duymak ve dinlemek işimiz. Avukatlık mesleğinin sıkıntı içinde olduğunu söylüyorsunuz sonuçta. Ve söylediğiniz doğru. Sıkıntımız var. Çözüm önerilerimiz farklı sadece.
Ve sevgili Tikici;
Keyifli önerilerin için teşekkürler.
Birkaç öneride benden;
1- İlki yukarıda belirttiğim Noterlik Kanunu değiştirilmeli ve noterlerin yaptığı işler avukatlara devredilmeli. (İstanbulda bir noterlik alt gelir düzeyinde para kazanan 500 avukattan fazla kazanıyor)
2- Hukuk şirketi şeklinde örgütlenmek özendirilmeli (vergi ve haklar açısından) Ancak mevcut avukat ortaklığından sözetmiyorum. Yani yasal düzenleme çerçevesinde olmalı bu. Şimdi düşünelim İstanbul için ortalama 50 avukattan oluşacak hukuk şirketleri şeklindeki örgütlenme 50 bin kişilik orduyu bir anda bin şirkete dönüştürür. Daha önemlisi meslekte uzmanlaşma aslolur
3-Hukuk sigortası tıpkı sağlık sigortası gibi yaygınlaştırılırsa daha çok yer açılır.
Kim yapacak bunları?
Elbette barolar birliği ve meclis. Unutmayın her dönem mecliste hukukçular çoğunluktadır.
Sevgi ve saygılarımla