20-12-2025, 22:07
|
#1
|
|
|
Mülkiyet Hakkının İhlâline Dair AYM Kararı
Başvuru No: 2020/5754
R.G: 05.12.2025
Sayıştay’ın denetimleri sonucu tespit edilen kamu zararının Sayıştay Dairesinde yargılanması sonucu verilen tazmin kararı nedeniyle başvurucunun mülkiyet hakkının ihlâl edildiği iddiasına ilişkin olarak;
A-İddianın dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığından mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna oybirliğiyle,
B- Anayasa'nın mülkiyet hakkına müdahaleyle ilgili 35’nci ve diğer hükümlerinde belirtilen kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük ilkeleri göz önünde bulundurularak yapılan değerlendirmeler sonucunda Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine oyçokluğuyla,
Karar verilmiştir.
KARARLA İLGİLİ DEĞERLENDİRME
Kararın Olay ve Olgular bölümünün (8) numaralı paragrafında Sayıştay… Dairesi (Daire) verdiği 1/2/2018 tarihli kararıyla, “…5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 71. maddesinin (1) numaralı fıkrasında kamu zararının kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan, mevzuata aykırı olan karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması şeklinde düzenlendiğini, (2) numaralı fıkrasının (g) bendinde ise mevzuatında öngörülmediği hâlde ödeme yapılmasının kamu zararının belirlenmesinde esas alınacağının düzenlendiğini değerlendirmiştir.” Denildiği,
Kararın İnceleme ve Gerekçe bölümünün (39) numaralı paragrafında da; ”Somut olayda harcama yetkilisi olarak başvurucunun kamu zararını tazmin sorumluluğu olduğuna 5018 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile 71. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca karar verilmiştir. Dolayısıyla başvurucunun kamu zararını ödemek zorunda bırakılması şeklinde gerçekleşen mülkiyet hakkına müdahalenin kanuni dayanağının bulunduğu anlaşılmıştır.” Denildiği, görülmüştür.
Başvurucunun mülkiyet hakkının ihlâl edilmiş olmasının hedefi Sayıştay yargı Dairesinin tazmin kararına konu olan kamu zararıdır. 5018 sayılı Kanunun 71. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kamu zararının aralarında başvurucunun da bulunduğu kamu görevlerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklandığının da somut olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Yargı Dairesinin gerekçesinde delil olacak şekilde tespitler yapılmadan kamu zararının ilgililerin söz konusu eylemlerinden kaynaklandığı belirtilmekle yetinilmiştir. Dolayısıyla ihlâle konu kamu zararı anılan 71. madde hükümleri eksik uygulanarak belirlenmiş olmaktadır.
Öte yandan AYM Kararının (39) numaralı paragrafında, “Somut olayda harcama yetkilisi olarak başvurucunun kamu zararını tazmin sorumluluğu olduğuna 5018 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile 71. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca karar verilmiştir. Dolayısıyla başvurucunun kamu zararını ödemek zorunda bırakılması şeklinde gerçekleşen mülkiyet hakkına müdahalenin kanuni dayanağının bulunduğu anlaşılmıştır.” Denilmek suretiyle müdahalenin kanuna dayalı olarak yapıldığı ifade edilmiş ise de, sözü edilen 71. maddenin üçüncü fıkrası kamu zararının faizi ile birlikte tahsil edileceğine ilişkin olup, bu fıkranın kamu zararının tespiti ile bir ilgisi bulunmamaktadır.
Özetle; Yargı Dairesince 5018 sayılı Kanunun 71. maddesinin (1) numaralı fıkrasında düzenlenen “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanmış olmak” kriteri hariç anılan maddenin (1) ve (2) numaralı fıkralarda düzenlenen diğer kriterler uygulanarak belirlenen kamu zararının aralarında başvurucunun da bulunduğu kamu görevlilerine ödettirilmesi şeklinde verilen tazmin kararı nedeniyle gerçekleşen mülkiyet hakkına müdahalenin Anayasanın kanunilik ilkesine uygun olmadığı değerlendirilmektedir.
Turgut AŞCI
E. Sayıştay Uzman Denetçisi
|