 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Can DOĞANEL |
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
Ceza Mahkemelerinin kararları kesinleşmeden icraya konulamaz. Kaldı ki bahsettiğiniz şekilde verilen beraat kararı için ilgili C. Başsavcılığı idari işler kısmına kesinleşmiş karar, keseceğiniz SMM vs. ile başvuruyorsunuz. Ayrıca görevlendirme yazısı duruşma tutanağı vb. sanıyorum isteniyor. Bunları tamamlayıp başvurmanız üzerine ödeme yapılıyor. Hangi belgelerin istendiği ilgili yerden sorarak öğrenebilirsiniz.
Makul süreyi aşan bir gecikme durumu olursa icra takibi düşünülebilirse de hazineye karşı yapılan takiplerde devlet malı haczedilemez kuralına takılmanız kaçınılmazdır. Ayrıca vekalet olmaması da başka bir sorun. Hükümde bu tür vekalet ücreti sanığa mı yoksa müdafi olarak görevlendirilen avukata şeklinde mi hükmediliyor bilmiyorum. Sanık lehine hükmediliyorsa vekaletsiz takip mümkün değil. Diğer halde olabilir ama kendi adınıza alacaklı olarak icra takibi başlatabilirsiniz ancak.
|
|
 |
|
 |
|
Meslektaşım öncelikle cevaplarınız için teşekkür ederim.
Ceza mahkemelerinin "mahkumiyet" hükümlerine ilişkin yargılama giderleri kesinleşmeden icraya konulamaz. Ancak beraat kararı verilmiş olması halinde kesinleşmesi şartı aranmadığı yönünde aşağıdaki gibi kararlar mevcut:
"Dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 27/10/2015 tarih 2014/13966 Esas 2015/19343 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere HMK'nın 367. maddesi
gereğince ceza mahkemelerince verilen mahkumiyet kararları kesinleşmedikçe hükmedilen yargılama giderlerinin takibe konu olamayacağı belirtilmiş olup somut olayda, takibe dayanak ve istinaf incelemesinde olup henüz kesinleşmeyen Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi 2022/538 Esas 2024/131 Karar sayılı ilamında, sanığın beraatine karar verildiği, ilamın mahkumiyet hükmü içermediği ve beraat kararı yönünden verilen vekalet ücretlerinin icra takibine konulması için kesinleşmesine gerek bulunmadığından (İstanbul BAM 20 H.D. 2018/1239 Esas 2019/476 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 8.H.D'nin 2013/7585-14130 Esas Karar sayılı ilamı) davanın reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir."