Dün, 12:47
|
#2
|
|
|
Merhabalar,
Davanın sonuçlanması ile icra takibinin başlaması arasındaki sürede taşınmazın el çabukluğu ile devrini engellemeyi, yani mesleki jargonla “tapunun kilitlenmesini” istiyorsunuz.
Zaten tedbir kararı veren mahkemenin buna dikkat ederek dava sonuçlandıktan sonra da aynı tehdidin devam edeceğinin farkında olarak uygun bir karar vereceğini düşünüyorum. Zaten siz de bu talebinizi mahkemede yinelersiniz. Ancak hazırlıklı olmak açısından elimizdeki hukuki enstrümanlara bakalım:
1) İhtiyati tedbir kararı, esas davanın karara bağlanmasıyla otomatikman sona ermek zorunda değil. Hâkim dava sonuçlandıktan sonra bir süre daha ihtiyati tedbirin devamına karar verebilir (HMK 397 (2)),
2) Eğer taşınmazın icra ile satışına karar verilecek olursa ihtiyati haciz şerhi konulabilir,
3) Daha zayıf bir enstrüman olarak tapunun beyanlar hanesine "Davalıdır" kaydı akla gelse de, dava sonuçlanınca zemin kaybedeceği için onu elemek gerekir (ayrıca bu kayıt tapuyu kilitlemez, sadece üçüncü kişinin iyi niyet iddiasını ortadan kaldırır),
şeklinde düşünüyorum. Aklıma gelenler bunlar.
Saygılarımla
|