BİLGİ NOTU
"(...)Dava ehliyetleri olmayan çocukları (kişileri) davada, kanuni mümessilleri temsil eder. Bu nedenle, dava açılması da dahil olmak üzere, davadaki bütün işlemler kanuni mümessil tarafından yerine getirilir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi gibi bütün dilekçelerde, taraf olan küçüğün (çocuğun) adı soyadı ve adresinin yanısına kanuni mümessilinin adı soyadı ve adresi de yazılır. Ancak vurgulayarak belirtelim ki; davada, davacı veya davalı olarak gösterilen taraf (kanuni mümessil değil), yine çocuktur (küçüktür). Diğer bir ifadeyle, çocuğun taraf olduğu bir davanın kanuni mümessili tarafından yürütülmesi, kanuni mümessil olan kişiyi, davada taraf haline getirmez ve hüküm, kanuni mümessile yönelik olarak değil, davanın tarafı (davacısı veya davalısı) olan çocuğa yönelik olarak verilir. Kanun yoluna başvurma yetkisi kanuni mümessile aittir.
Çocuğun feri müdahil olarak katılması gereken davalarda müdahil, çocuktur ve ancak onu kanuni mümessili temsil eder.
Kanuna göre, iki taraftan biri onsekiz yaşından küçük ise yemin kanuni mümessiline teklif veya reddolunabilir ; onsekiz yaşından aşağı olanların fiilleri hakkında resen yemin kanuni mümessiline teklif olunabilir . [9]
Bunun tersine olarak, kanuni mümessilin çocuk yerine kendisini taraf gibi gösterip dava açması veya davalı olarak çocuğun gösterilmesi gerekirken kanuni mümessilin gösterilmesi halinde, sıfat (husumet) yokluğu sebebiyle, davanın reddi gündeme gelir.[10] Çünkü dava konusu üzerindeki hakkın/borcun sahibi (davacı veya davalı sıfatı), kanuni mümessil değil, doğrudan doğruya çocuğun kendisidir."
( Prof.Dr.Ejder YILMAZ, Çocuğun Davada Temsilinin ve İradesinin Önemi,
https://hukuk.deu.edu.tr/dosyalar/de...4%20yilmaz.pdf
9.Eylül H.F. Dergisi C. 11,2010,sh: 827-828)