Mesajı Okuyun
Old 19-11-2025, 22:40   #2
Furkan Terzioğlu

 
Varsayılan

Şunların şunların yapılması halinde tutukluluk kararının kaldırılabileceğini söylemek zordur ancak dosyada birden fazla şüpheli tarafından 300.000 TL tutarında dolandırıcılık yapıldığını ifade ediyorsunuz.

Olayda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağını anlayabilmek için "Hangi şüphelinin hangi fiillerden ötürü üzerine suç isnat edilmektedir?", "Bu isnat dolayısıyla gerçekleştirilen dolandırıcılık miktarı nedir?", "Şüpheliler arasında iştirak var mıdır?", "Dolandırıcılık fiilleri bir suç örgütü çatısı altında mı işlenmektedir?" gibi soruların cevaplarının bilinmesi gerekir.

Bu soruların cevaplarını bilmediğimiz için tüm zarardan müvekkilinizin sorumlu olduğu varsayımı ile hareket edersek etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için dolandırıcılık konusu tutarın tamamının ödenmiş olması gerekir. Bu miktarın soruşturma evresinde ödenmesi halinde cezada 2/3 oranında indirim yapılacaktır. Bu miktara işlemiş olan anapara faizinin ödenmesi gerekmez. Kısmi zarar giderimi yapılması halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için müştekinin muvafakati aranacaktır. Müştekinin şikayetini geri çekmesinin re'sen araştırmaya tabi olan suçlarda bir fayda verdiğini hiç görmedim. Dolandırıcılık suçunun hem temel hem de nitelikli halinin şikayete tabi olmadığı düşünülecek olursa suçun niteliğinin değişmesi ihtimali de işinize yaramayacaktır. Ancak dolandırıcılık suçunun temel halinin uzlaştırma kapsamında kaldığını gözden kaçırmayınız.

Müştekinin kısmi zarar gidermeye muvafakat verdiğini düşünecek olursak cezada 2/3 oranında indirim yapılacağı, miktar itibarıyla üst sınırdan ceza vermenin mümkün olmadığı, tayin edilecek olan cezada yapılacak indirimler ile birlikte sonuç cezanın iki yılın altına düşme ihtimalinin olduğu, bu minvalde denetim süresi içerisinde olmaması halinde hükmün açıklanmasının geriye bırakılabileceğine karar verilebileceği ve tutuklu kaldığı süre göz önüne alındığında verilecek ceza ile uygulanan koruma tedbiri arasında ölçü olmaması sebebiyle tutuklama kararının kaldırılması gerekir. Keza, dolandırıcılık suçu katalog suçlardan da değildir. Bu sebeple, tutuklama nedenlerinin soruşturma makamı tarafından ispatlanması gerekir.

Tüm bunlara rağmen suçun üst sınırı dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesi mümkündür. Sulh Ceza Hâkimleri, Cumhuriyet Başsavcılarının emir eri gibi çalışıyor. Soruşturmanın yürütüldüğü adliyenin bu suçlardaki tutumunu öğrenmenizi tavsiye ederim. Doğrudan soruşturma savcısına gidip müşteki ile görüştüğünüzü, zararı gidereceğinizi, kendisinin de muvafakat vereceğini söyleyerek bu durumda tutuklama kararını kaldırıp kaldırmayacağını, genel uygulamalarının ne olduğunu sorabilirsiniz.