Mesajı Okuyun
Old Dün, 18:49   #1
Av. Kardelen888

 
Varsayılan İmar uygulamasından kaynaklanan ipotek ETL cinsi

Merhaba, dedeme ait taşınmazın tapusu 1992 yılında 136 m² olarak kayıtlıdır. O zamanlarki imar durumlarından tapu müdürlüğüne başvurmuş; düzeltme işlemi yapılmış ve bu işlem için hem tapu kayıtlarında hem de dedemde bulunan makbuz karşılığı 1991 ve 1992 yıllarında ödeme yapılmıştır. Bu işlem sonrasında tapu 124 m² olarak düzenlenmiştir.

Ancak 1993 yılında “H*** T**” isimli üçüncü bir kişi tapu müdürlüğüne giderek “bu tapu bana ait değil, H*** Ç*** [yani dedeme) ait” şeklinde beyanla yeniden düzeltme talep etmiştir. Bu başvuru üzerine yapılan işlemle taşınmazın yüzölçümü ve imar uygulamasındaki konumu yeniden değerlendirilmiş; bu düzenlemeden dedemin haberi olmamıştır.

Bu işlem sonucunda belediye kayıtlarında 108 m²’ye düşürülmüş sonra imar uygulaması kapsamında arsa alanı ise 124 m² olarak belirlenmiştir. Belediye, bu düzenleme nedeniyle 1993 sonrası arsada 16 m² hak geçtiğini kabul etmiş; ancak bu 16 m²’lik artış için “rayiç değer farkının ödenmediğini” ileri sürerek taşınmaz üzerinde tesis ettiği ipoteğin kaldırılmasını reddetmektedir. Borç olarak webtapuda 1368 ETL gözükmektedir şu an 108 bin Tl olarak borç çıkardı belediye, bu miktar belediyenin fonuna ödeniyormuş.

Oysa ortada 1992’de dedem tarafından yapılmış ve bedeli ödenmiş bir düzeltme vardır; 1993’te üçüncü kişi tarafından yapılan düzeltme ise dedeme tebliğ edilmemiş, hak kaybı yaratmış ve mülkiyet hakkını doğrudan etkilemiştir. Bu durumda: dedeme tebliğ edilmeyen bu işlemin bağlayıcılığı nedir belediye tebliğ zorunluluğu yoktu dedi.
16 m² için belediyenin yeniden bedel talep edip edemeyeceği ve buna bağlı olarak ipoteğin devamının hukuken mümkün olup olmadığı konularında görüşlerinizi rica ederiz. Dava açmam mantıklı mıdır?

Baktığım yargıtay kararlarında ETL cinsinden ilk derece mahkemeleri ödemeyi kabul etmiş ama sonra davalı belediyenin temyiziyle “ taşınmazın değerindeki ipoteğin konulduğu tarihten bugüne kadar olan artış gözetilerek dava tarihi itibari ile rayiç bedel depo ettirmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir”Yargıtay 14 HD E.2018/2137

Bir başka kararda da dava konusu ipotek Karz ipoteğidir ipotek kaydında vade ve faiz mevcut değildir miktar taraflarca kararlaştırılan kesin ipoteği paranın değer Kaybettiğinde bahisle güncellenmesi mümkün değildir ipotek kaydında vade faiz bulunmamaktadır bu durumda davacının alınan ipotek bedeli için ayrıca geçmiş gün ya da gecikme faizi ödemesi de gerekmez 5083 sayılı yasa 1. maddesi gereği bugünkü TL’den ödetilmesi gerekeceğinden bedel bugünkü TL’ye çevrildiğinde ipotek bedelinin 0,45 TL olduğu anlaşılmakta olup 1 TL’nin altında olan işbu değerinden bedel deposu gerekmeyeceğinden davacının bedel depo etmesine gerek olmaksızın ipoteğin fekkine karar verilmesi doğrudur”” İzmir BAM 14 HD E. 2021/1187 K.2021/1123