Mesajı Okuyun
Old Dün, 16:33   #2
Ankahukukdanışmanlık

 
Varsayılan

Sigorta Tahkim Komisyonu, K. 2024/160905 , T. 29.3.2024
Sigorta Tahkim Komisyonu - Hakem Kararı
Karar No.: 2024/160905
Karar tarihi: 29.03.2024
29/03/2024 - K-2024/160905 HAKEM KARARI
1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER
1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep
Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi ile yaşandığı beyan edilen uyuşmazlık talebinin konusu, sigorta kuruluşuna Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta (ZMMS) poliçesi ile sigortalı olan XXX plakalı aracın başvuru sahibinin XXX plakalı aracında 10.12.2023 tarihli kaza nedeniyle yol açtığı iddia edilen değer kaybı zararının karşılanmadığı iddiasıyla karşılanmamış olan değer kaybı zararının tespit edilerek sigorta kuruluşundan tahsiline karar verilmesi talebini içermektedir.
1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç
Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvurunun incelenmesini müteakip dosya Hakemliğimize havale edilmiş ve Hakemliğimizce yargılamaya başlanmıştır. 6100 sayılı H.M.K. 423. madde ile 428. madde hükümleri gereğince tarafların hukuki dinlenilme haklarına dair işlemler ile tarafların iddia, savunma ve başvuru konusu olay ile ilgili delillerini bildirmeleri için ön incelemeye hazırlık işlemlerinin Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yerine getirildiği anlaşılmış, dosyada sunulan belgeler, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde gerekli incelemeler yapılmıştır.
Uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle Sigorta Tahkim Usulü ve Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ hükümleri ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/23 maddesi dikkate alınarak 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (H.M.K.) 424. ve 429. madde hükümleri gereğince yargılamanın dosya üzerinden yürütülmesine ve dosya kapsamı itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.
Tahkim dosyasında yer alan taraf beyan ve itirazları Hakemliğimizce irdelenmiş akabinde dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile;
a. Uyuşmazlık konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunun tespiti,
ile ilgili tarafların iddia, beyan ve itirazlarını karşılar mahiyette bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiştir.
Başvuru sahibi taraf bilirkişi ücreti yatırılması için verilen süre içerisinde sunmuş olduğu beyan dilekçesinde sigorta kuruluşu tarafından tahkim başvurusundan sonra 45.000,00 TL değer kaybı tazminatı ödendiğini bu nedenle değer kaybı tazminatı taleplerinin konusuz kaldığını belirterek lehlerine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesini Hakemliğimizden talep etmiştir.
Dosya kapsamı dikkate alınarak, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair ara karardan rücu edilmiş, uyuşmazlık hakkında karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.
2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR
2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri
Başvuru sahibi vekili başvuru dilekçesinde özetle; 10.12.2023 tarihinde sigorta kuruluşu nezdinde sigortalı olan XXX plakalı araç ile başvuru sahibine ait XXX plakalı aracın trafik kazasına karıştıklarını, bahse konu
58
kazanın sigorta kuruluşu tarafından sigortalanmış olan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu tutum ve davranışları sonucunda gerçekleştiğini, uyuşmazlık konusu kaza nedeniyle başvuru sahibinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, sigorta kuruluşuna durumun ihbar edildiğini iddia ederek belirsiz alacak davası olmak kaydıyla şimdilik 17.900,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte sigorta kuruluşundan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin sigorta kuruluşu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Başvuru sahibi taraf iddia ve taleplerine dayanak olarak; kasko değer listesini, kasko ekspertiz raporunu, hasar fotoğraflarını, kaza tespit tutanağını, alkol raporunu, ruhsat suretini, sürücü belgesi suretini ve sigorta şirketine müracaat yazısını delil olarak sunmuştur.
2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri
Sigorta kuruluşu vekili cevap dilekçesinde özetle; değer kaybı tazminatına ilişkin olarak sigorta kuruluşu tarafından 17.01.2024 tarihinde 45.000,00 TL ödeme yapıldığını, değer kaybının ZMMS Genel Şartları uyarınca hesaplanması gerektiğini, tahkim başvurusundan önce sigorta kuruluşuna usulüne uygun olarak müracaat edilmediğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, uyuşmazlık konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, avans faizi talep edilemeyeceğini, başvuru sahibine ait aracın ağır hasar kaydı bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, uyuşmazlık konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen ekspertiz ücretinden sigorta kuruluşunun sorumlu olmadığını, başvurunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle belirsiz alacak davası olarak yapılamayacağını, başvuru sahibi lehine 1/5 oranda vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek başvurunun reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin başvuru sahibi taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Sigorta kuruluşu taraf iddia ve taleplerine dayanak olarak; ZMMS poliçesini ve banka ödeme dekontunu delil olarak sunmuştur.
3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümleri
4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR
4.1. Değerlendirme
Taraflarca ibraz edilen belge ve bilgiler kapsamında uyuşmazlığın, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) poliçesi kapsamına ilişkin olduğu, 10.12.2023 tarihinde sigorta kuruluşu nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan XXX plakalı araç ile başvuru sahibine ait XXX plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda başvuru sahibine ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının sigorta kuruluşu tarafından karşılanmadığı iddiasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, başvuranın kaza tarihi itibariyle araç maliki sıfatını taşıdığı, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin ise aynı tarih itibariyle zarara sebebiyet verdiği iddia olunan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu görüldüğünden, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Dava şartları yönünden yapılan değerlendirmede ise başvurunun görülmesine engel bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına girilmiştir.
4.2. Gerekçeli Karar
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinin 1. fıkrası “..Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar...” hükmü ile karayolunda işletilen araçlara ilişkin işletenin sorumluluğu düzenlenmiş, aynı Kanunun 91. maddesi ise 85. madde ile belirlenen işletenin sorumluluğunun sigortacıya devrini öngörmüştür.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409’ncu maddesinde ise sigortacının, rizikonun gerçekleşmesi durumunda doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 17.07.2020 tarih ve 2019/40 E. 2020/40 K sayılı Anayasa Mahkemesi iptal kararı ve 14.02.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29.12.2022 tarih ve 2021/82 E., 2022/167 K. sayılı iptal kararı sonrası Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünü haizdir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. Sigortanın Kapsamı maddesi, “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. ” hükmünü içermektedir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinde araçlarda meydana gelen değer kaybının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının kapsamı içerisinde olduğu özel olarak düzenlenmiştir.
Değer kaybı zararının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında bulunması, Yargıtay kararlarının da bu yönde olması nedeniyle aleyhine başvuru yapılan sigorta kuruluşunun, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalamış olduğu araç sürücüsünün kusuru oranında başvuru sahibinin aracında meydana gelen değer kaybı zararını karşılama sorumluluğu bulunmaktadır.
Nitekim bu nedenle sigorta kuruluşu tarafından başvuru sahibi tarafa, tahkim başvurusundan sonra 17.01.2024 tarihinde, 45.000,00 TL değer kaybı tazminatı ödenmiştir. Başvuru sahibi tarafın değer kaybı tazminatı talebi yapılan bu ödeme ile karşılanmış ve konusuz kalmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331’nci maddesinde davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde davanın açılmasındaki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedi- leceği düzenlenmiştir. Vekille takip edilen davalarda yasa gereği hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin de bir yargılama gideri olduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323’ncü maddesinin ğ bendinde düzenlenmiştir.
Sigorta kuruluşunun, kendisine yapılan başvuruya rağmen 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97’nci maddesinde düzenlenen 15 günlük süre içerisinde başvuru sahibinin aracında meydana gelen değer kaybı zararını karşılamadığından, huzurdaki başvurunun yapılmasına neden olduğu, başvuru sahibinin huzurdaki başvuruyu yapmakta başvuru tarihi itibariyle haklı olduğu Hakemliğimizce kabul edilerek başvuru sahibi lehine başvurunun yargılama sırasında yapılan ödeme ile konusuz kaldığı gerekçesiyle yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 14.10.2021 tarih ve 2021/2140 E., 2021/6853
60
K.) (Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 03.08.2022 tarih ve 2022.i.25277 2022/İHK-38856 sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı)
Ancak Avukatlık Kanunu’nun 27. maddesinde düzenlenen Türkiye Barolar Birliği nezdinde stajyer avukatlara kredi sağlamak ve avukatlara destek olmak amacıyla oluşturulan yardımlaşma fonu niteliğindeki bir oluşuma gelir sağlamayı amaçlayan ve vekaletname sunan avukatlardan talep edilen baro pulunun, giderinin adli ve idari yargı mahkeme kararlarında da benimsenen uygulama uyarınca 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323’ncü maddesi kapsamında başvuru sahibi tarafça yapılmış bir yargılama gideri olmadığına karar verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6’ncı maddesinde, anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına kadar vekalet ücretine hükmedileceği düzenlenmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda sigorta kuruluşu tarafından, dosyanın Hakemliğimize havale tarihi, dolayısıyla ön incelemenin tamamlanma tarihi, olan 27.03.2024 tarihinden önce başvuru sahibi tarafa ödeme yapılmış olduğundan başvuru sahibi taraf lehine esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen asıl alacak tutarı baz alınmak suretiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan vekalet ücretinin yarısı oranında vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Her ne kadar başvuru sahibi tarafça 45.000,00 TL değer kaybı tazminatı ödemesinin tahkim başvurusundan sonra yapıldığı gerekçesiyle lehlerine bu tutar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi talep edilmişse de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, karşı yan vekalet ücreti dava konusunun tutarına göre belirlendiğinden ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 17 uyarınca karşı yan vekalet ücreti kabulüne veya reddine karar verilen asıl alacak tutarını geçemeyeceğinden, başvuru sahibi tarafça işbu başvuruda talep edilen değer kaybı tazminatının tutarı 17.900,00 TL olduğundan, dava konusu tutar 45.000,00 TL ’ye karar tarihi itibariyle ıslah edilmemiş/artırılmamış olduğundan, başvuru sahibi tarafın talebinin reddine karar verilmiştir.
Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 12.09.2023 tarih, 2023/11280 E. ve 2023/11746 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 5/2 maddesinde yer alan gerek kısmi dava gerekse belirsiz alacak ve tespit davasında mahkemece dava değerinin belirlenmesinden sonra davacı davasını belirlenmiş değere göre takip etmese dahi yasal avukatlık ücretinin belirlenmiş dava değerine göre hesaplanacağına dair düzenleme, yargılama gideri niteliğinde olan karşı yan vekalet ücretine ilişkin olmayıp davacı vekili ile müvekkili arasındaki akdi vekalet ücretine ilişkindir.
5. KARAR
Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;
1. Başvuru sahibinin 17.900,00 TL tutarındaki değer kaybı tazminatı talebi yargılama sırasında yapılan ödeme ile konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2. H.M.K.’nın 331’nci maddesi gereğince başvuru sahibi tarafça yapıldığı dosya kapsamından tespit edilen 650,00 TL başvuru ücreti ve 20,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 670,00 TL yargılama giderinin sigorta kuruluşundan alınarak başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3. Başvuru sahibi kendini vekille temsil ettirdiğinden 8.950,00 TL vekalet ücretinin sigorta kuruluşundan alınarak başvuru sahibine ödenmesine,
5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta
Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.