Mesajı Okuyun
Old 16-10-2025, 16:27   #5
abuj

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
1.Enflasyon ve buna bağlı olarak döviz kurları, mevduat faizleri, devlet tahvilleri ve altın gibi diğer yatırım araçlarının faiz oranları ile birlikte getirilerinin temerrüt faizden fazla olması halinde munzam zararın varlığının karine olarak kabul edilmesi gerektiği Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarında benimsenmiştir. Son dönemlerinde altın fiyatlarındaki aşırı artışlar da gözetildiğinde munzam zarar istenebileceğini düşünüyorum. Munzam zarar ayrı bir dava ile istenebileceği gibi TBK122/2 m. göre görülen davada da ıslah yoluyla talep miktarının arttırılması şeklinde talep edilmesi imkanı bulunmaktadır.

2.Hesaplamanın karar tarihine göre yapılması bence de daha adil bir çözümdür. Nitekim Yargıtay 4. HD.sinin hesaplamanın fiili ödeme gününe göre yapılabileceğine dair kararı da bulunmaktadır. Ne var ki, bu gibi davaların görülmesi görevi 2.HD. sine verilmiştir.Gerek 2.HD ve gerekse bu gibi davalara önceki dönemlerde bakan 3 ve 6 HD. si oluşan içtihatı ile hesaplamada "dava tarihi" esas alınmakta ve temerrüğt faizine dava tarihinden itibaren hükmedilmektedir. . Bu yönden karar tarihini esas alan bir hesaplamanın 2.HD. sinin denetiminden geçme ihtimalinin zayıf olacağını düşünüyorum.

Yargıtay 4.HD.14.10.2004 T. 2004/3184 E. 2004/ 11039 K.

"...Davacı, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, olmadığı takdirde fiili ödeme günündeki değerinin ödetilmesini istemiştir. Mahkemece ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedeline hükmedilmiştir. Ziynet eşyaları nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan yani misli eşya olduklarından fiili ödeme günündeki değeri istenebilir. Davacının istemi de bu yönde olduğu halde mahkemece dava tarihindeki değere hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir."

Üstadım ilginize, alakanıza çok teşekkür ederim. Haftalardır çözüm aradığım bu soruna vermiş olduğunuz cevaplar benim için çok kıymetli. Verilmiş bilgilerden anladığım; aynen iade talep etmediğim için ıslah ile de olsa bunu talep edemiyorum. Altınlar dava tarihindeki değere göre hesaplansın şeklinde talebimi, karar tarihindeki değere göre hesaplansın şeklinde ıslah ile değiştiremiyorum çünkü ıslah hakkımı miktar yönünden artış yaparken kullanmam gerekecek. Her ne kadar yapılan hesaplama düşükte olsa fazlaya ilişkin haklarımı saklı tutup bu miktar üzerinden ıslah yapıp, davanın kesinleşmesinden sonra munzam zarar davası ile bakiye kısmı almaya çalışacağım.