Alıntı: Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ Rica ederim. Bizlerin ve diğer meslektaşların da faydalanması adına sonucu buradan paylaşmanızı rica ediyorum. Türk Hukuk Sitesine katkılarınızın devam etmesi dileğiyle, iyi çalışmalar

Elbette sonucu paylaşacağım ancak daha işlemlere başlamadık. Müvekkil senedi vermiş ve müvekkilin babası (yetkisi/vekaleti olmamasına rağmen) müteahhit ile sözleşme imzalamış. Belirli bir meblağın ödendiğine ve hak ve alacak kalmadığına ilişkin. Ancak bu sözleşmenin bir geçerliliği olmadığı kanısındayım.

Artık süreci başlatacağız. Yapılan iş itibari ile taraflar şahıs olarak da sözleşme imzalamış olsa işin niteliği ticari olduğu için Asliye Ticaret Mahkemelerinin alanına girdiğini düşünüyorum. Adi ortaklığın tasfiyesi ve karın hesaplanarak paylaştırılması adına dava ikame edeceğiz. Burada aynı zamanda sermayenin iadesini istemek mantıklı olmaz diye düşünüyorum. Çünkü hem tasfiye olsun hem sermaye ödensin hem kar ödensin diyemeyiz. O sebepten tasfiye ve karı istemek daha makul duruyor. Karşı taraf belirli bir ödeme yapıldığından bahsederse onun da mahsubunu talep ederiz diye düşünüyorum. Ancak sizin de fikrinizi almak istedim. Düşüncelerimiz doğru mudur?

Bir de muhtemelen işletme defteri yok ve karşı taraf evrak sunmaktan imtina edecek böyle bir durumda emsaller üzerinden mi bilirkişi hesaplama gerçekleştirecek?