Mesajı Okuyun
Old Dün, 11:41   #3
Toy Avukat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hırs
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/7890
K. 2012/13934
T. 30.5.2012
• ALACAK DAVASI ( Vekalet Akdinden Kaynaklanan - Dava Para Alacağından Kaynaklandığından Uyuşmazlığın Davacının İkametgahı Mahkemesinde de Görülmesi Gerektiği )
• VEKALET SÖZLEŞMESİ ( Vekilin Müvekkil Nam ve Hesabına Tahsil Ettiği Paraları Ödemek Zorunda Olduğu - Vekalet Akdinden Kaynaklanan - Dava Para Alacağından Kaynaklandığından Uyuşmazlığın Davacının İkametgahı Mahkemesinde de Görülmesi Gerektiği )
• PARA ALACAĞI ( Dair Davalarda Alacaklının Bulunduğu Yer Mahkemesinin de Yetkili Olduğu - Vekilin Müvekkil Nam ve Hesabına Tahsil Ettiği Paraları Ödemek Zorunda Olduğundan Uyuşmazlığın Davacının İkametgahı Mahkemesinde de Görülmesi Gerektiği )
• YETKİ ( Dava Para Alacağından Kaynaklandığından Uyuşmazlığın Davacının İkametgahı Mahkemesinde de Görülmesi Gerektiği )
818/m.73,392
1086/m.9,10,22
ÖZET : Dava vekalet akdinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki vekalet akdinden kaynaklanmaktadır. B.K. 392. maddesi gereğince vekilin müvekkile hesap verme zorunluluğu vardır. Vekil müvekkil nam ve hesabına tahsil ettiği paraları Ödemek zorundadır. Bu itibarla B.K. 73. maddesi gereğince dava para alacağından kaynaklandığından uyuşmazlığın davacının ikametgahı mahkemesinde de görülmesi gerekir. Değinilen bu yön gözetilerek, tarafların iddia ve savunmaya dair delillerini toplamak ve sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şeklide karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, malik olduğu şirketteki hisselerini üçüncü kişilere satıp devretme yetkisini içeren vekaletnameyle davalıyı vekil tayin ettiğini , vekili olan davalının 14.5.2008 tarihinde Noterden ltd şti hisse devir sözleşmesiyle hisselerini dava dışı 3.kişiye sattığı halde devir bedelini tarafına ödemediğini, vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek hisse devir bedelinden fazla hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL alacağının faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, ikametgahının Şişli/İstanbul olduğunu, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetkili olduğunu savunarak yetkisizlik itirazında bulunmuştur. Mahkemece, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

H.U.M.K.nun 9. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye dair bir düzenlemedir. Öte yandan yine aynı kanunun 22. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmiştir. Ayrıca B.K.73. maddesi uyarınca para alacağına dair davalarda alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Tarafların sözleşmede yetkili mahkemeyi kararlaştırmış olmaları. H.U.M.K.nun 9. maddesi uyarınca genel yetkili olan ve 10. maddedeki kural gereğince özel yetkili bulunan mahkemelerin yetkilerini kaldırmaz. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. ( Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 Sayılı kararı ) Taraflar arasındaki hukuki ilişki vekalet akdinden kaynaklanmaktadır. B.K. 392. maddesi gereğince vekilin müvekkile hesap verme zorunluluğu vardır. Vekil müvekkil nam ve hesabına tahsil ettiği paraları Ödemek zorundadır. Bu itibarla B.K. 73. maddesi gereğince dava para alacağından kaynaklandığından uyuşmazlığın davacının ikametgahı mahkemesinde de görülmesi gerekir. Değinilen bu yön gözetilerek, tarafların iddia ve savunmaya dair delillerini toplamak ve sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şeklide karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 )nolu bentte açıklanan sebeplerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 30.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Teşekkür ediyorum meslektaşım. Bizim olayımızda davalılardan bazıları A, bazıları B şehrinde yaşıyor. Davacıların ise yine bazıları A, bazıları B şehrinde yaşıyor. Zannediyorum ikisinden birinde, tercihen benim ve müvekkillerim için daha yakın olan şehirde açmam yerinde olur. Çok sağ olun tekrardan, iyi çalışmalar diliyorum.