02-09-2025, 14:13
|
#2
|
|
Anayasa MADDE 46, Bedeli peşinen ödenip kamulaştırma yapılmadıkça kimsenin özel mülkine el konulamayacağını öngörmektedir. Sorulan olayda idare özel mülkine kamulaştırma yapmadan direk dikmekle ortada “kamulaştırmasız el atma” durumu bulunmaktadır.
Dolayısı ile idare aleyhine “kamulaştırmasız el atmadan” doğan bedel davası açılabilir. Bu arada ayrıca ecrimisil de talep edilebilir.
Diğer yandan 5809 sayılı ELEKTRONİK HABERLEŞME KANUNU 22 ve 23 m. ile idareye “Taşınmaza kalıcı zarar verilmemesi, bu taşınmaz üzerindeki hakların kullanımının sürekli biçimde aksatılmaması koşuluyla, teknik olarak imkan dahilinde, seçeneksiz ve ekonomik açıdan orantısız maliyetler ihtiva etmeyecek şekilde geçiş hakkı tanımış” ise de, olayda taşınmaza direk dikilerek idarece kullanılması sonucu davacının zarara uğradığı ve el atmanın davacının kullanım haklarınının engellendiği olgusunun mahkemece kabulü ihtimali yüksektir. Böylece sorudaki olayda idarenin yukarıdaki geçiş hakkı imkanından yararlanamayacağı kanısındayım.
İdarenin eyleminde "iyiniyetli"olup olmadığı konusuna gelince; idare teknik ve hukuki yapılandırımsı itibariyle, direk dikilen yerin kimin tapusu dahilinde olduğunu tespit edecek ve anayasa ve yasalara göre kamulaştırma yapılmadan kimsenin mülkine el atılamayacağı ,5809 syılı K.daki istisnanın hangi halde uygulanacağını , 23 m. deki geçiş hakkı imkanının gerçekleşmemesi halinde 30 m. göre kamulaştırma yoluna gidilmesi gerektiğini bilebilecek durumdadır. Hal böyle olunca anayasa ve yasa hükümlerine açıkca aykırı olan "kamulaştırmasız el atma " eyleminde haksız olduğu ve iyiniyetli sayılamayacağı bence açıktır.
|