 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Yücel Kocabaş |
 |
|
|
|
|
|
|
Aşağıdaki Yargıtay 22.HD.si kararında öngörüldüğü gibi, ". Uygulamada idari yargı ile adli yargı arasında doğan yargı yolu uyuşmazlığı görev uyuşmazlığı niteliğinde olduğu kabul edilerek HMK 20. maddesinde yer alan görev uyuşmazlığına ilişkin hükmün kıyasen uygulanması gerektiği kabul edilmektedir. " Yargıtay 12.HD.si 26.06.2018 T. 2018/928 E. 2018/6727 K. Sayılı ilamımda “HMK.m.20 uygulamasında görevsizlik kararı kesinleşmeden görevli mahkemeye başvurulamayacağına “ karar vermiştir.
B.KURU'da "İdare Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine hukuk mahkemelerinin kendi aralarında verdikleri görevsizlik kararlarına ilişkin HMK madde 20 hükmü uygulanır" diyerek 4.HD.sinin 25.06.2014 T. 4024/10565 sayılı kararını örnek olarak göstermektedir.
Hernekadar HGK. 24.04.2024 T. 2023/104 E. 2024/206 K.sayılı ilamında , HMK nun 20 m. sinin idari yargı tarafından verilen görevsizlik kararlarında kıyas yolu ile uygulanamayacağı ifade edilmiş ise de, HGK ilamındaki olay Uyuşmazlık Mahkemesine intikal eden dava dosyası ile ilgili olduğundan, sorudaki olaya emsal teşkil etmeyeceği kanısındayım.
SONUÇ : İdari yargıda açılan davanın yargı yeri yönünden reddi halinde , adli yargıda açılacak davada HMK m. 20 hükmünün uygulanacağına dair Yargıtay kararları ve bilimsel görüşler bulunduğundan ve 20 m.de kanun yolu açık görevsizlik kararlarında kararın kesinleşmesi şartı bulunduğundan temkinli davranarak idari yargı kararının kesinleşmesinin beklenmesi ve davanın kesinleşmeden itibaren iki haftalık hak düşürücü süre içinde açılması uygun olur. Bu durumda idari davalara uygulanan 60 günlük sürenin sizin olayınızda uygulanmasının söz konusu olamayacağı gibi, aksine adli yargıda açılan dava idari yargıda açılan davanın devamı sayılacağından herhangi bir hak kaybınız olmayacaktır.
YARGITAY 22.HD. 12.06.2012 T. 2012/7679 E. 2012/13387 K.
"...Adli yargıda açılan bir davada idari yargının görevli olduğunun anlaşılması halinde, idari yargıya başvurmanın usulü ve tabi olduğu süre 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 9. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede yer alan hükme göre; “Danıştay'ın, İdare ve Vergi Mahkemelerinin görevlerine girdiği halde Adli ve Askeri yargı yerinde açılmış olan davanın bu husustaki kararın kesinleşmesini izleyen günden itibaren 30 gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi Danıştay'a, İdare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir. Adli ve askeri yargı yerlerine açılan davalar ve görevsizlik nedeniyle reddedilen davalarda görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı 30 günlük süre geçirilmiş olsa dahi idari dava açılması için öngörülen süre dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir.”
Adli yargıda açılan bir davada idari yargının görevli olduğunun anlaşılması halinde idari yargıya başvurmanın usulü ve tabi olduğu süre İdari Yargılama Usulü Yasasında belirtildiği gibi düzenlenmiş ise de adli yargının görevine girdiği halde idari yargıda açılan davada görevsizlik kararı verilmesi üzerine adli yargıya yapılacak başvurunun idari yargıdaki davanın devamı olup olmadığı ve başvuru süresi hakkında açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Uygulamada idari yargı ile adli yargı arasında doğan yargı yolu uyuşmazlığı görev uyuşmazlığı niteliğinde olduğu kabul edilerek karar tarihinde yürürlükte olan mülga HUMK'nun 193/2. maddesi ile sonradan yürürlüğe girmiş olan 6100 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yer alan görev uyuşmazlığına ilişkin hükmün kıyasen uygulanması gerektiği kabul edilmekte ve idari yargıda açılan davada verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren ... hak düşürücü süre içerisinde adli yargıya başvurularak dava açılması halinde idari yargı yerine başvurma tarihi adli yargı yerine başvurma tarihi olarak kabul edilmekte ve bu suretle yanlış yargı yerine başvurulması nedeniyle oluşabilecek hak kaybı önlenmektedir."
|
|
 |
|
 |
|
Üstadım merhabalar, kıymetli dönüşleriniz için teşekkür ederim. Bahsi geçen emsal kararlar ve ilaveten 2 tane daha kararı ben de temin etmiştim ancak güncelliği konusunda şüphelerim vardı. Adli yargıdan idari yargıya doğrudan mahkemece gönderme kararı verilirken, idari yargıdan adli yargıya gönderme kararının bulunmaması ve yeni bir dava açılmak zorunda kalınması bana da hukuki boşluk gibi geldi ve bu konuda uygulanacak usul için de HMK 20. Md. gereği kesinleşmeden itibaren 2 haftalık(HUMK 193, 10 gün) süre içerisinde adli yargıda yeni bir dava açılmasının daha isabetli olacağı kanısındayım. Risk almamak için de bu görüşteydim fakat asıl kafama takılan soru ise bu süreyi beklerken İYUK gereği 60 günlük süre işleyip de adli yargıda hak düşürücü süreden ret kararı verilir mi korkum vardı. Paylaştığınız görüş ve bilgi çerçevesinde de herhangi bir sorun olacağını düşünmüyorum.
Saygılar, hürmetler.