Mesajı Okuyun
Old 24-06-2025, 14:42   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.HMK. M.94’e göre , hakim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.

Sorudaki olayda hakim bilirkişiden ek rapor alınması için tayin ettiği ücretin belirttiği kesin sürede yatırılmaması halinde
"mevcut delil durumuna göre karar verilebileceğini ihtar" ederek süreye uyulmamasının hukuki sonucunu "mevcut delil durumuna göre karar verileceği" şeklinde belirlemiştir.

Hal böyle iken, sonradan verdiği ara kararında ilk hukuki belirlemeden ayrılarak bu kez " delil avansının yatırılmaması sebebiyle davalının bilirkişi raporuna dayanmaktan vazgeçmiş sayılması" şeklinde ilk ara kararındaki hukuki sonuçtan tamamen ayrı bir hukuki sonuç ortaya koymuştur. Bu şekildeki ara kararının HMK.nun 94 m.sine aykırılığı açıktır.

2. "Hukukumuzda ara kararları için kabul edilmiş genel bir kanun yolu yoktur. Fakat bir taraf karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak doğurmamış olan ara kararından dönülmesini mahkemeden (hakimden) isteyebilir. Ara kararı ,davayı sona erdirdirmediği için,tek başına istinaf edilemez. Asıl hüküm ile birlikte istinaf edilebilir."( Baki KURU,İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku,2016, sh:454)

Bu açıklamalar çerçevesinde,davalının "delil avansı yatırmaması sebebi ile bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına" dair ara kararına karşı ,üst mahkemede itiraz yoluna başvurulamaz. Tek başına istinaf edilemaz. Ancak, ara kararından dönülmesi, kararı veren mahkemeden istenebilir.Kabul edilmez ise asıl hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir.