Mesajı Okuyun
Old 12-06-2025, 16:47   #2
Admin

 
Varsayılan

Sorun olmaz.

6306 sayılı yasa kapsamında bir sözleşme zaten riskli bir bina için yapılır. Riskli bir binanın söz konusu olduğu yerde de, artık Kat Mülkiyeti söz konusu değildir. Bina ya yıkılmış arsaya dönüşmüştür (dolayısıyla kat mülkiyeti de kendiliğinden terkin olmuştur), ya da henüz olmadıysa bile yakın zamanda bu durum olacaktır.

Bu nedenle 6306 kapsamındaki bir bina için KMK hükümlerine dayanmanın bir anlamı yok. Dava açanlar "bir apartmanları var" zannediyor ama aslında yok. Riskli bina tespitinden sonra artık aslında bir arsaları var ve onlar da daire sahibi değil, arsada pay sahibi. Bir arsanın pay sahipleri de 6306 S.lı kanun gereği salt çoğunlukla o arsa ile ilgili dilediği şekilde tasarrufta bulunabilir.

Dava açanlar farkında mı bilmiyorum ama kendilerine her an 6306 S.lı kanun md.6 gereğince yapılan noter anlaşmasını imzalamaları için 15 gün süre verilebilir ama bu süre sonunda da doğrudan payları satışa çıkartılabilir. Üstelik artık bunu yapmak için tebligata bile gerek yok, muhtarda askıya çıkartılarak bile bu yapılabilir. Ve bu süre dolduğunda da hala sözleşmeyi imzalamamışlarsa artık anlaşma yapanlar onlar istese bile onları sözleşmeye katmayabilir ve 16. gün itibariyle biz imzalayacağız dahi deseler ilk imzalayanlar satış isteyebilir.

O yüzden onlar anlamsız bir dava ile vakit kaybederken, hisselerinin satışı tehdidi ile karşı karşıyalar aslında.

Anlamsız dava diyorum, çünkü bir an için davayı kazandıklarını ve sözleşmeyi geçersiz kıldıklarını varsayalım. Bu durumda bile %90'ı oluşturan kişilerin 6306 gereğince yine aynı sözleşmeyi imzalamalarını ve onların payını da satışa çıkartmalarını engelleyemeyeceklerdir.