Mesajı Okuyun
Old 24-04-2025, 11:05   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Meslektaşım merhabalar;

1- Adi ortaklık sözleşmesinin noterde yapılmasına gerek yok. Ancak sizde taşınmazın aynına ilişkin bir adi ortaklık sözleşmesi söz konusu ise; tüm cevaplar değişir.

2- Faize ilişkin sözleşmede hüküm varsa enflasyondan kurtulmanız zor görünüyor. Ancak taşınmazlarla ilgili bir durum söz konusu olduğunda ben genelde; taşınmazların güncel denkleştirici adalet veya rayiç değerlerine göre hesaplama yapılmasını talep ediyorum.
T.C YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/ 17982
Karar: 2006 / 3610
Davalı da bu bedeli ödemekle yükümlüdür. Ne var ki davacı denkleştirici adalet ilkesine göre talepte bulunmuştur. Bu durumda mahkemece davacının 24.01.2002 tarih itibari ile rayiç bedeli ve denkleştirici adalet ilkesine göre ne miktarda talepte bulunacağı belirlenerek rayiç değer miktarı, denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenecek miktardan az ise davacının kazanılmış hakkı da gözetilerek rayiç değere, rayiç değer, denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenecek miktardan fazla ise davacının talebi aşılmadan bu miktara karar verilmesi gerekirken, sadece TEFE oranları ile hesaplama yapan bilirkişi raporunu esas alarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

3- Senet metninden yada arkasından teminat senedi olduğu belli değil ise; icraya koymanızda bir sorun yok.

4- Senetten tahsilat yapsanız dahi alacağınızı karşılamadığını belirtiyorsunuz. O zaman her halükarda adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı alacak davası ikame edeceksiniz. Bu davada; bir bilirkişi atanıyor tasfiye memuru olarak, şirket kayıtları ve sizin durumunuzda satışlara bakarak, ne kadar alacak olduğu hesaplanıyor. Ancak her halükarda tasfiye memuru atanacak ve bilirkişi raporu alınacak; bu aşamada işletmenin defterleri incelenir ve kar payı hesaplanır.