Mesajı Okuyun
Old 15-04-2025, 13:17   #5
JuniorLawyer

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
O zaman yapılacak olan belli. Sgk'ya başvuru, ardından dava.



10. Hukuk Dairesi 2013/13559 E. , 2013/15155 K.

.........

Dava, ilk tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlanması ve birikmiş aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Mahkemece, davacının geçmiş hizmetlerinin tespitine ilişkin .......karar sayılı dava dosyasının 25.5.2010 tarihinde kesinleşmiş olmasına dayalı olarak, ilk tahsis talebi olan 4.10.2001 tarihi itibariyle aylık bağlama koşullarının bulunmadığına karar verilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu´nun 2011/10-457 esas ve 2011/560 karar sayılı kararında da belirlendiği üzere; hizmet tespiti davaları ve kararlarının niteliği değerlendirildiğinde; hizmet tespiti davalarında aslında geçmişte var olan ancak kayıtlara girmemiş hizmetlerin tespiti istenmektedir. Yargılama sonunda verilen tespit kararı ile çalıştırılanların işe alınmalarıyla kendiliğinden doğan ve gerçekte var olan hizmet akdi ilişkisinin varlığının tespitine karar verilmekte, yeni bir hukuksal durum yaratılmamaktadır.

Öte yandan, tespitine karar verilen süreler hizmetin geçtiği yıla maledilerek, Kurum kayıtlarına; yine, hizmetin ait olduğu yıl itibariyle geçecektir. Verilecek tespit hükmü ile, varolmayan bir hizmet akdinin kurulması söz konusu olmayıp, varolan ancak kayıtlara geçmemiş bir çalışma, ait olduğu yılda kayıtlara usulüne uygun olarak bildirilmiş gibi işlem görecek, kayıtlara geçmemiş süre ile, çalışma tarihindeki durum saptanarak hukuksallaştırılacaktır. Zira, hizmet akdine dayalı olarak 506 sayılı Kanun kapsamındaki çalışmaların hukuksal sonuçları, çalışmanın geçtiği anda doğmuştur. Bu nedenle, hizmet akdi ile çalışmanın sigortalılık hakları yönünden doğurduğu sonuçlar hizmet tespiti davasının kesinleştiği tarihte değil, hizmet akdi ile çalışma anı itibariyle doğmaktadır.
./..

-2-
Bu değerlendirmenin doğal sonucu olarak, hizmet akdi ile tespitine karar verilen süreler, tespit kararının kesinleşme tarihine bakılmaksızın, sigortalı veya hak sahibinin aylık talebi açısından tespitine karar verilen çalışmanın gerçekleştiği tarih itibariyle sigorta hukuku açısından sonuçlarını doğurmaktadır. Aksinin kabulü, sigortalının görev veya yetkisinde olmayan prim belgelerinin Kuruma verilmesi veya Kurumun denetim yükümünün ihlalinin sigortalı aleyhine sonuç doğurmasına neden olacaktır.

Bu açıklamaların ışığı altında, sigortalının 4.10.2001 tarihli tahsis talebine göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının irdelenmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

üstad sgk'ya yapacağımız başvuruda halihazırda derdest bir hizmet tespit davası olduğunu belirtmemizde bir sakınca var mı ? bir de hem primlerin düşük gösterilmesi-eksik ödenmesi hem de yaşlılık aylığının bu nedenle az olmasına ilişkin başvuruyu tek bir başvuru içerisinde yapmamızı tavsiye eder misiniz ?