Mesajı Okuyun
Old 09-04-2025, 00:25   #8
Öğr. Gör. Dr. Yunus Konbul

 
Varsayılan

Merhabalar,

Şu eklemeleri yapabilirim:

Eğer doğru anladıysam, taşınmazın tapusunun "kerpiç ev" olması, parsel üzerinde kayıtlı bir muhdesat olarak değil, aslında bilakis taşınmazın cinsi. Değilse düzeltebilirsiniz.

Zannediyorum bu taşınmaz bir miras mal ve müvekkiliniz de mirasçılardan biri. Parsel üzerindeki kerpiç ev, yıkılmadan önce tüm paydaşların hisseleri oranında sahip olduğu bir taşınmazdı. Yıkılmasıyla bu yapı ve yapı üzerindeki paydaşlık ortadan kalmış oldu.

O halde taşınmaz üzerinde hissedarlardan biri olan müvekkiliniz tarafından sonradan yaptırılan "betonarme yapı" ile taşınmaz cinsinde ifade edilen “kerpiç ev” arasında hukuki bir bağlantı veya bir devamlılık ilişkisinin olduğunu düşünmüyorum.

Parsel üzerinde hissedarlardan birinin yeni bir mesken yaptırması genel anlamda muhdesat olarak ifade edilse de, Kadastro Kanunu bağlamındaki bir muhdesat olmayacağından tapu kütüğünün beyanlar hanesine kaydedilmesi mümkün değildir.

7. HD. 10.10.2003, 2354/2886 “Kadastro tespitinden sonra yapılan binaların muhdesat olarak tapu sicilinde gösterilmesi mümkün değildir.”

Dolayısıyla sizin durumunuzda da bu yapının “muhdesat” olarak müvekkiliniz adına tapuya tescilinin mümkün olmadığını düşünüyorum.

İfraz konusunda Sayın Musa Taçyılıdız'ın belirttiği gibi parselin asgari tarımsal arazi büyüklüğüne uyması gerekir. Ancak taşınmaz eğer “köy yerleşik alanı” içindeyse, asgari tarımsal arazi büyüklüğü kuralından muaf olur ve ilgili belediye veya il özel idaresinin imar yönetmeliğinde belirlediği boyutlarda küçük parseller ifrazen oluşturulabilir. Bunun araştırılması gerekir.

Bu durumda bence geriye kalan yöntem, teknik şartlar sağlanıyorsa ve taraflar da anlaşmaya varabilirse, ancak ifraz suretiyle yapının müvekkilinize düşecek olan parsel üzerinde kalmasının sağlanması yolu olabilir. Ya da mümkünse izaleyi şuyu davası yoluyla mahkeme kararıyla.

Saygılarımla,