31-03-2025, 16:38
|
#2
|
|
Ben ikinci 6 ayın kirasını da ihtirazi kayıtla ödemenizi ve sonrasında menfi tespit ile geri alma yoluna gitmenizi öneririm.
İleri sürmek istediğiniz itirazlar "mantıklı" olabilir ancak karşı taraf itirazın kaldırılması için İcra Mahkemesine gidecek ve biliyorsunuz İcra Mahkemesi sadece icra hukukuna ilişkin ve sınırlı inceleme yapar. Dolayısıyla bu itirazlarınızın icra mahkemesinde kabul edilmeme ihtimali oldukça yüksek. Karşı taraf yazılı belge sunuyor ve İcra Mahkemesinde siz de bunun aksini yazılı belgeyle ispatla yükümlüsünüz.
Dolayısıyla tahliye riskini almak istemiyorsanız ödeme sonrası geri almaya çalışmak daha doğru bir strateji diye düşünüyorum.
Bu arada alternatif olarak açtığınız tapu iptal davasında "tahliyeye ilişkin tedbir" talep edebilirsiniz ve oradaki hakim tedbir verirse farklı bir durum ortaya çıkar. Ancak tedbir alsanız bile ben olsam İcra Mahkemesi yönünden riske girmezdim çünkü tedbir bugün verilen ama yarın da kaldırılabilecek geçici bir uygulama, onun da uzun vadede garantisi yok.
Yine alternatif olarak uyarlama davası açıp, orada tedbir talep etmeyi deneyebilirsiniz. Zira muvazaa ile ilk sözleşmedeki bedellerin yüksek belirlenmesi söz konusuysa, uyarlama davasının konusu olabilecek nitelikte bir örnek oluştuyor.
Sorularınıza dönecek olursak, icra hukuku yönünden hasım itirazınız bence dinlenmeyecektir (sundukları sözleşme yazılı). Kaldı ki aile konutu yönünden de üzerinize düşeni zamanında yapmamışsınız (BK 349/3).
Sürelere göre kiranın belirlenmesi kanuna karşı hile değil. Yargıtay'ın bu şekilde kira sözleşmesi yapılabileceğini söyleyen içtihatları var. Sizin olayınızda bu kötü niyetli yapılmış olabilir ama iyi niyetle yapılan birçok sözleşme örneği de var: Örneğin kiracı bir yeri tutarken içeri masraf yapacağını veya yeni iş kuracağını, o nedenle ilk 6 ay kiranın biraz düşük tutulmasını rica ediyor ve kiralayan da bunu kabul ediyor. Böyle örneklerde ilk 6 ay düşük, sonraki 6 ay yüksek kira belirlenebiliyor. Burada kimse kanuna karşı hile amacı gütmüyor, çoğu kez kiracıya maddi kolaylık sağlamak için yapılıyor. O nedenle bu tip sözleşmeleri kanuna karşı hile olarak nitelendirip topyekün geçersiz kılmak bence çok doğru değil.
|