23-03-2025, 15:10
|
#5
|
|
Rica ederim. Ben yine kendi alanımla ilgili olan kısımlar hakkında görüşlerimi ifade edeyim.
Açıklamanızdan, ortaya çıkan problemin kadastroda ölçüm kaynaklı bir teknik hata değil, yanlış yazımdan kaynaklanan bir kayıt hatası olduğunu anlıyorum. O halde Kadastro Kanunu Madde 41 ile ilgisini kaybetmiş olur.
Bu durumda yöneleceğimiz hüküm Tapu Sicili Tüzüğü, Madde 74 “Ana veya yardımcı siciller üzerindeki düzeltmeler”. “(4) Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması gerekir.” şeklinde öngörmektedir.
Sizin durumunuz da buna uymaktadır. Burada en önemli nokta, yanlışlıkla adına yazılan tarafın bunu kabul etmesi. Yani tapuda hak sahibi görünenler bunun hatalı olduğunu kabul ediyorlar. Böyle olması işleri çok kolaylaştıracaktır. Madde 74 gereğince, tapuda hak sahibi görünen kişi ile normalde hak sahibi olması gereken kişilerin ellerindeki tüm bilgi ve belgelerle tapu müdürlüğüne birlikte başvurarak isim benzerliği sebebiyle hata olduğunu beyan etmeleri ve yapılacak değişiklikle taşınmazın gerçek sahibine devredilmesini kabul ettiklerini yazılı olarak beyan etmelerinin yeterli olacağını düşünüyorum. Bu sebeple sayın tapu müdürünün görüşüne katılmıyorum, yani idari yoldan düzeltilebileceği kanaatindeyim.
Bunun için, öncelikle düzeltme işlemi için ilgili tapu müdürlüğüne yazılı olarak başvurunuz. Musa Bey’in de cevabında işaret ettiği gibi, TKGM itiraz hiyerarşisi gereği, tapu müdürlüğünün yazılı ret kararını aldıktan sonra elinizdeki tüm bilgi ve belgelerle Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğüne itiraz ediniz. Oradan da ret alırsanız Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne itiraz ediniz. Yine sonuç alamazsanız artık dava açma hakkı elde etmiş olursunuz. Ama buna gerek kalmayacağı ve idari yoldan düzeltilebileceği kanaatindeyim.
Saygılarımla,
|