Mesajı Okuyun
Old 18-03-2025, 08:20   #5
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2007/4303
KARAR NO : 2007/7101

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2006
NUMARASI : 2006/1293-1113
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Dayanak ilamda hükmedilen nafaka için faizin başlangıcı hakkında bir hüküm bulunmamaktadır.
Birikmiş nafaka farkları yönünden borçlunun karar tarihinden önce temerrüdünün oluştuğundan söz edilemez. İlamda faizin başlangıcı ile ilgili bir hüküm de bulunmadığına göre bu nafakalar için karar tarihinden itibaren faiz yürütülebilir (HGK’nun 05.04.2000 tarih 2000/12-739 E. 2000/746 K.)
Bu durumda şikayetin bu çerçevede değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2009/12484
KARAR NO : 2009/12780

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadıköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2008
NUMARASI : 2008/675-2008/1560
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takibe ilişkin olarak borçlu, ilamda faize hükmedilmediğini, bu sebeple takipten öncesine ilişkin olarak işlemiş faiz talep edilemeyeceğini şikayet konusu yapmıştır.
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde kesinleşme tarihinden itibaren faizin hesaplanması ve bu itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir (İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 24.11.1995 tarih, 1994/2 E, 1995/2 K. sayılı kararı).
Somut olayda alacaklı nafaka alacağı yanında boşanma davasında hükmolunan maddi ve manevi tazminatı takip konusu yapmıştır. Mahkeme kararında bu alacaklara ilişkin olarak faiz yürütülmesi konusunda bir karar verilmediği görülmektedir. Bu durumda, alacaklı, nafaka alacağına ilişkin olarak karar tarihinden itibaren faiz yürütülebilir ise de, maddi ve manevi tazminata ilişkin olarak boşanmanın kesinleşmesinden itibaren faiz talep edilebilir. Bu hususta hesaplama yaptırılması gerekmediğinden bilirkişi incelemesine karar verilmesi de doğru değildir. Mahkemece borçlunun bilirkişi ücretini yatırmadığı gerekçe yapılarak ve bu şikayeti ile ilgili isteminin reddedilmesi yerinde değildir.
Mahkemece şikayetin yukarıda belirtilen kurallar dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.