|
|
|
|
İcra edilebilirlik şerhi kararında da istinaf yolu açık diye biliyorum, bu aşamada noterden tahliye taahhüdü ile mahkemeden tahliye kararı almakla icra edilebilirlik şerhi almak arasında çok bir fark olmadığı kanaatindeyim açıkçası. Çünkü ikisinde de istinaf yolu açık?
|
|
 |
|
 |
|
İkisi arasındaki fark şu:
Tahliye taahhüdüne dayalı açtığınız dava esas itibariyle bir "tahliye davasıdır" ve tahliye davalarında da prensip olarak tehir-i icra kararı alınabilir (aslında noterden tahliye taahhütlerine dayalı itirazın iptali davalarında Yargıtay kararlarına tehir i icra hiç verilmemesi gerekiyor ama İcra Mahkemelerinin bazıları maalesef hatalı olarak verebiliyor. Bu kararlar kesin olduğu için de davanızda tehir-i icra çıkıp çıkmayacağı büyük ölçüde şansınıza kalmış oluyor. Bu başka bir tartışma konusu tabii).
Öte yandan arabuluculukta icra edilebilirlik şerhi davaları çekişmesiz yargı işi davasıdır (6325 sayılı Yasa’nın 18/3.), "tahliye davası" DEĞİL. Davanın türü değişik olduğu için de bu karar istinaf gitse dahi, tehir-i icra kararı verilemez, zira bu kararlar İİK 36 kapsamında karar değildir. (Bu ilamda İİK 36'da ifade edilen "hükmedilen bir para" veya "tahliye" kararı yoktur, sadece bir belgenin ilam niteliği kazandığına ilişkin bir karar oluştur mahkeme)