Mesajı Okuyun
Old 20-02-2025, 11:14   #5
hırs

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/7894
K. 2014/8474
T. 28.4.2014
• İCRA EMRİ TEBLİĞİNDEN ÖNCEKİ DÖNEME DAİR İTFA İTİRAZI ( Ödemeden Alacaklı Vekilinin Haberdar Edildiği İspatlanamadığından Ödemenin Kısmi Ödeme Olduğu - Mahkemece Bilirkişi Vasıtasıyla Borç Miktarı Tespit Edilerek Sonuca Gidileceği )
• KISMİ ÖDEME ( İcra Emri Tebliğinden Önceki Döneme Dair İtfa İtirazı - Takipten Önce Yapılan Ödemeden Alacaklı Vekilinin Haberdar Edildiği İspatlanamadığından Ödemenin Kısmi Ödeme Kabul Edileceği )
• TAKİPTEN ÖNCE YAPILAN ÖDEME ( İtfa İtirazı - Ödemeden Alacaklı Vekilinin Haberdar Edildiği İspatlanamadığından Ödemenin Kısmi Ödeme Olduğu/Mahkemece Bilirkişi Vasıtasıyla Borç Miktarı Belirlenerek Sonuca Gidileceğinin Gözetileceği )
• İLAMLI TAKİP ( İcra Emri Tebliğinden Önceki Döneme Dair İtfa İtirazı - Takipten Önce Yapılan Ödemeden Alacaklı Vekilinin Haberdar Edildiği İspatlanamadığından Ödemenin Kısmi Ödeme olduğu/Mahkemece Bilirkişi İncelemesi Yaptırılarak İşlemiş Faiz İcra Vekalet Ücreti ve Takip Masrafları Dikkate Alınarak Borç Miktarı Belirlenerek Karar Verileceği )
2004/m.33/1
6098/m.100
818/m.84
ÖZET : Dava; icra emri tebliğinden önceki döneme dair itfa itirazına ilişkindir. Somut olayda, dayanak ilamdaki alacak, yargılama gideri, ilam vekalet ücreti ve faizlerinin tahsili amacıyla icra takibinin başlatıldığı, ödemenin alacaklı vekilinin adı, ilamın esas ve karar numarası belirtilerek alacaklı vekiline havale edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bu ödemeden takipten önce alacaklı vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından, anılan ödemenin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/690 Esas-2013/555 Karar sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibine başlandığı; borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurarak, takip konusu borcun icra emri tebliğinden önce dosya numarası da belirtilerek alacaklı vekilinin banka hesabına ödendiğinden icra takibinin iptalini istediği, alacaklı vekilinin tarafına bildirim yapılmadan şahsına ait banka hesap numarasına yapılan ödemeden 17.2.2014 tarihinde haberdar olduğu, icra takibinden sonraki ödeme olması sebebiyle dosya borcunun tamamının ödenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep ettiği, mahkemece borçlu tarafından yatırılan 5865 TL yönünden ödeme sebebi ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.

Başvuru bu hali ile İİK'nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme dair itfa itirazıdır.

6098 Sayılı T.B.K'nun 100. ( Eski 818 Sayılı BK 84. ) maddesinde, "Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir." hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, dayanak ilamdaki alacak, yargılama gideri, ilam vekalet ücreti ve faizlerinin tahsili amacıyla toplam 5.888.51 TL üzerinden icra takibinin 13.2.2014 tarihinde başlatıldığı, icra emrinin borçlu vekiline 17.2.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 13.2.2014 tarihinde 5865 TL ödemenin alacaklı vekilinin adı, ilamın esas ve karar numarası belirtilerek alacaklı vekiline havale edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bu ödemeden takipten önce alacaklı vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından, anılan ödemenin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekir.

Mahkemece, TBK'nun 100. maddesi ( BK'nun 84. maddesi ) ve İİK'nun 33. maddesi gözetilerek Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366. ve 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. ( HMK m. 297/ç ) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.