2 açıdan bakılabilir sanırım:
1- HMK m.31:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
"Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." |
|
 |
|
 |
|
HMK m.32/2:
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
... uygunsuz yahut ilgisiz olan dilekçenin yeniden düzenlenmesi için uygun bir süre verilir. |
|
 |
|
 |
|
Davalı vekili "gerekli özen" ifadesiyle dilekçedeki belirsizliği, çelişkiyi, uygunsuzluğu ya da ilgisizliği dile getirmeye çalışmışsa, bir sorun gözükmüyor. "gerekli özen" ifadesi hiçbir durumda kullanılmamalı ancak mazur görülebilir.
2- "gerekli özen" ifadesiyle davacı vekilinin işini düzgün yapmadığı söylenmişse, TBB Meslek Kuralları m. 4, 5, 6, 11 ve 44 gündeme gelebilir.
Hangi açının doğru olduğunu anlamak için dilekçenin geneline bakmak gerekecektir. Bir sataşma, konuya vekili dahil etme, vs varsa 2'nci seçenek gündeme gelmeli. Eğer davacı vekilinin avukatlığı düzgün yapmadığı gibi bir anlam çıkıyorsa, "saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat" edilmesi nedeniyle hakaret suçu da gündeme gelebilir.
Dilekçelerimde karşı yana cevap verirken, "davacının x beyanı", "davalının y beyanı" derim. Vekili işin içine katmam. Zira o beyan asilin beyanıdır.