Kira uyarlama ile kira tespit arasındaki farkı bilmeyen davacı ile davalıya, aynı bilgisizlikten muzdarip Hakim de eklendiğinde ortaya çıkmış bu garabet nasıl temizlenir bilemiyorum
O tarihte açılması gereken dava da, kabul edilmesi gereken talep de, verilmesi gereken karar da "kiranın tespitiydi" "uyarlanması" değil.
Bu taşın bu kuyudan şu anda nasıl çıkarılacağına ilişkin bir akademik çalışma yapılabilir gerçekten, iş o boyuta gelmiş.

(Bu arada bence acilen bu kararla ilgili "kanun yararına bozma" yoluna da gidilmeli.)
Ama kişisel fikrimin özetinin özetini söylemem gerekirse: Evet normal şartlar altında "kira bedelinin uyarlanması", tespit hükmü olmadığından kiranın tespitine ve BK 344/3'ün uygulanmasına engel teşkil etmemelidir kural olarak ama burada hem davacı, hem davalı, hem de hakim aslında "uyarlama" terimini hatalı kullandıklarından ve esasında "uyarlama" derken "kirayı tespit etmeye" çalıştıklarından bence bu kararı tespit niteliğinde görmek ve buna 4 kez 344/2 uygulamak daha doğru ve adaletli bir yaklaşım olacaktır.
Bu konuya BK açısından değil de, HMK açısından usuli bir tartışma ile yaklaşıp, "kesinleşmiş ilam var, onun niteliğini tartışamayız, bu kira tespit hükmü değildir, açıkça uyarlama olarak karar verilmiştir" diye Meslektaşlarıma da saygı duyarım.

Ama bu görüşe karşı da o zaman, ilamdan bağımsız olarak tarafların bir önceki dava ile esasında yeni bir kira bedeli belirleme konusunda anlaştıklarını (davacının icabı, davalının kabulü) ve bu anlaşmanın "yeni bir sözleşme" gibi değerlendirilebileceğini, ve bu durumda da belirlenen kira rayiçse, yine BK 344/3'ün uygulanamayacağını düşünürüm.