06-02-2025, 16:35
|
#2
|
|
Meslektaşım merhabalar;
Şahsen; bu beyan bir istifa değil, ara vermek, kaldı ki daha sonra işe geleceğini bildirmiş. Nitekim; İşçi lehine yorum ilkesi gereği de, bu beyanın istifa olarak yorumlanamayacağı kanaatindeyim.
Aşağıda sunduğum kararlarda, Yargıtay'ın daha ağır olaylarda yaptığı yorumları görünce ben istifa olarak yorumlanamayacağı kanaatimi pekiştirdim.
Ancak şartları var ise; devamsızlık nedeniyle iş akdinin feshi olabileceği kanaatindeyim.
9. HD., E. 2004/33424 K. 2005/23801 T. 05.07.2005 sayılı kararı: “…davacı işçinin ciddi bir suçlamayla karşı karşıya olduğu bir sırada istifa dilekçesi vererek işyerinden ayrıldığı, gerçekte işyerinden ayrılmayı düşünmediği halde olayın etkisiyle buna yöneldiği anlaşılmaktadır. Gerçekten olaydan kısa bir süre sonra işyerine gönderdiği dilekçe ile iradesinin istifa niteliğinde olmadığını belirtmiştir. Mahkemece, davacının istifa etmek suretiyle ayrıldığı gerekçesiyle dava konu isteklerin reddine karar verilmesi hatalıdır. Bu durumda, işverence yapılan bir feshin olduğu düşünülmeli ve davacının savunmasının alındığı olayla ilgili gerekli araştırmaya gidilerek davaya konu isteklere hak kazanılıp kazanılamayacağı noktasında bir karar verilmelidir. Gerekirse bankacı bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”
9. HD., E. 2022/10115 K. 2022/12580 T. 17.10.2022 sayılı kararı: “2013-2014 yıllarında servis şoförlüğü yaptığı okul ile ilgili bir sorun yaşadığını, bu soruna ilişkin davalının kendisini sağlama almak için söz konusu belgeyi imzalattığını, kendisine yazması gerekenlerin davalı tarafından söylendiğini ve kendisinin de belirtilen şekilde yazıp imzaladığını, 15.10.2016 tarihli ibranamedeki imzanın da tarafına ait olduğunu; ancak böyle bir evrak imzaladığını hatırlamadığını… 15.10.2016 tarihli "TUTANAK" başlıklı belge içeriği incelendiğinde davacının şartlı şekilde istifa etmeyi düşündüğünü belirttiği anlaşılmaktadır. Aynı tarihli matbu ibranamenin 6098 sayılı Kanun bağlamında geçersiz olduğu…”
|