|
|
|
|
VUK geregi yasal zorunluluk uyarınca TL olarak kesilmiş bir ( ihraç kayıtlı)faturanın ( aslında alacak USD) cari hesap ve fatura zorunlu TL olması durumu için,zorunlu olarak ( fatura ve cari TL olduğu için)TL olarak icra takibine konu edilmesi halinde de tercih hakkı kararda belirtildiği gibi kullanılmış olur mu? Kur farkı sonradan talep edilebilir mi?
davacı tarafın alacağını ya alacağın muaccel olduğu tarihteki ya da fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden isteme seçeneği bulunduğu halde, davacı vekilinin seçme hakkını alacağın muaccel olduğu tarihteki kur üzerinden Türk Lirası olarak yaptığından artık kur farkı istemesinin olanaklı bulunmamasına
Kararda kritik nokta burası; zorunlu olarak TL kesilmiş bir faturanın TL olarak icra takbine konu edilmesi halinde tercih hakkı TL olarak kullanılmış,kur farkı alacağından vazgeçilmiş olur mu?
|
|
 |
|
 |
|
Sorunun cevabının, genel kuralların yanısıra , "ihraç kayıtlı fatura" özellikleri ,3065 sayılı KDVK.hükümleri, VUK. ile Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 ve 85 sayılı Cumhur başkanlığı Kararına İlişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı Tebliğlerdeki hükümler incelenerek verilmesin uygun olacağını düşünüyorum. Benim şahsen bu ayrıntılı konularda fazla bir uğraşımım bulunmadığından soruyu genel kanun hükümlerine göre ele aldığımızda, sorunun cevabına yaklaşım gösteren aşağıda yazılı Yargıtay kararını emsal olarak gösterebilirim.
YARGITAY 19.HD.10.12.2015 T. 2015/413 E.2015/16682 K.)
"...Yabancı para üzerinden yapılan alım satımlarda Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince faturaların Türk Lirası üzerinden düzenlenme zorunluluğu bulunduğundan
faturalarda belirtilen yabancı paranın Türk Lirası karşılığı kur gözetilerek fatura tarihlerinde ödeme yapılmayıp daha sonra Türk Lirası ile ödeme yapılması durumunda kur farkı istenebilir. Bunun için taraflar arasında bir teamül oluşmasına da gerek bulunmamaktadır.
Kambiyo senedi düzenlenmesi tek başına borcun tecdidi (yenilenmesi) sonucunu doğurmaz. Borcun tecdidi (yenilenmesi)nin sözleşmeden açıkça anlaşılması gerekir. Taraflar arasında borcun yenilenmesine ilişkin bir sözleşme bulunduğu savunulmadığına göre davacının temel ilişki nedeniyle düzenlediği faturalar ve koşullarının oluştuğunun saptanması durumunda kur farkı talep edebileceğinin kabulü gerekir."