Mesajı Okuyun
Old 09-01-2025, 11:46   #2
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Meslektaşım,

YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2016/23239, K. 2018/5727, T. 10.5.2018

Alıntı:
Somut olayda mahkemece davalının dava dışı işçiyi çalıştırdığı döneme isabet eden kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağından sorumlu tutulması isabetli olmuştur. Ancak taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen bu işçilik alacaklarından tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Davacı ile davalı arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi ve ekleri olan şartnamelerin hükümleri incelendiğinde, davacı Bakanlığın çalıştırılacak işçiler ile ilgili işe başlama, çalışma koşulları, denetleme, mali haklarının ödenmesi ile ilgili denetim ve kontrolü tamamen elinde bulundurduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak davaya konu alacaklardan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca tacir olan davalının çalıştırdıkları işçilerin fiili işçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda oldukları ancak, davacı Bakanlığın da asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı ve davalının bu ilkeler çerçevesinde sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, aksi düşüncelerle dava dışı işçiye ödenen miktarın davalının işçiyi çalıştırdığı döneme isabet eden kısmının tamamının davalıya rücu edilebileceği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Karara göre ilk bakılması gereken taraflar arasındaki sözleşme. Dolayısıyla asıl işveren ile alt işveren, ihbar tazminatı ile ilgili sorumluluğa kendi aralarında yapacakları sözleşme ile karar verebilirler. Ancak bu sözleşme, işçinin asıl işverenden talepte bulunmasına engel olmaz(İŞ Kanunu m. 2/6). Sözleşme, asıl işverenin ödediği miktarı alt işverene rücu edebilmesini sağlayacaktır.