Mesajı Okuyun
Old 03-01-2025, 11:56   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Komşu parseller arasındaki müdahalenin önlenmesi ve yıkım(kal) davalarında TMK.nun 683’ncü m.sinin yanısıra 722,723,724 ve taşkın yapıda ayrıca 725 m.lerinin de uygulanarak, uyuşmazlığın bu yasa maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Hernekadar “anılan maddelerin sınırlı olarak bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının parseline yapı yapması halinde oluşan durumu çözümlediği ve TMK.725’e dayanan temliken tescil talebinin ancak taşkın yapı maliki tarafından başka bir kişi olan taşırılan yapı malikine karşı ileriye sürülebileceği” şeklinde bir sonuca varılması mümkün ise de; TMK.nun 725 maddesinde hüküm altına alınana kişisel ,taşınmaza (eşyaya) bağlı kişisel haktır. Taşkın yapının veya asıl yapının bulunduğu taşınmazlar el değiştirse dahi ,yeni malikler tarafından komşu parselin yeni maliklerine karşı ileri sürülebilir.

Aşağıdaki yerleşen Yargıtay kararlarına göre ; “ taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar”

A parselini ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik alan yeni malik ile B parselinin mülkiyetini miras yolu ile kazanan komşu parselin yeni malikleri ayrı hukuki kişiler olduklarından ve Yargıtay uygulamalarına göre B parselinin yeni maliki olan mirasçılar TMK m. 725 deki şartların oluşması halinde taşan kısmın mülkiyetini devir borcu ile sorumlu olup, A parselini ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik alanın da tescil sağlaması ve keza 725 m. şartların oluşması halinde temliken tescil talebinde bulunma hakkına sahip olduğu kanısındayım.
--------------------------------

Medeni K.nun 724 ve 725 .m.sinden kaynaklanan temliken tescil isteme hakları kişisel hak olmakla birlikte,M.K.724 m.sinde düzenlenen kişisel hak “şahsa bağlı” bir kişisel haktır.Bu nedenle yapının yapıldığı andaki arsa malikine karşı ileriye sürülebilir. Yapının bulunduğu taşınmazı sonradan edinen yeni malike karşı ileri sürülemez. M.K.nun 725 maddesinde hüküm altına alınana kişisel hak ise ,taşınmaza (eşyaya) bağlı kişisel haktır. Taşkın yapının veya asıl yapının bulunduğu taşınmazlar el deüğiştirse dahi ,yeni maliklere karşı ileri sürülebilir. (Eraslan ÖZKAYA, Yargıtay Onursal Bşk. El Atmanın Önlenmesi Yıkım ve Temliken Tescil Davaları,2016,sh: 834)

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ 06.06.2017 T. 2014/20401 E. 2017/3199 K.

KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine dair olup, davalı savunma yoluyla Türk Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca taşkın bölüm bakımından temliken tescil isteğinde bulunmuştur.
Davacı ..., mirasbırakanı ...'a ait 2209 ada 13 parsel sayılı taşınmaza, komşu 5 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalının taşkın yapı yapmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek davalının çekişme konusu 13 Sayılı parsele yönelik el atmasının önlenmesini ve taşkın kısmın yıkımını istemiş, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın diğer paydaşları davaya dahil edilmiştir.

Davalı, davaya konu binanın kendisi tarafından yapılmadığını, 32 yıl önce önceki malikler tarafından inşa edildiğini, öncelikle davanın reddedilmesi gerektiğini, öte yandan yıkım isteğinin binaya zarar vereceğini, bu sebeple tecavüzün saptanması halinde iyiniyetli olması sebebiyle tecavüzlü kısmın bedeli karşılığında adına tescilini, temliken tescil istemi olduğundan diğer paydaşların da davaya dahil edilmesini istemiştir.

Mahkemece, davaya konu 13 Sayılı parselin 12/01/2012 tarihli raporda ‘' A ‘' harfi ile gösterilen 47,30 m²'lik kısmının ifrazı ile davalının maliki olduğu 5 Sayılı parsel ile tevhidine ve davalı adına tesciline, depo edilen 18.920,00 TL nin davacılara payları oranında ödenmesine, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin ise reddine karar verilmiştir…

Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle, taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği, uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda, taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi, borçlardan da sorumlu tutulurlar.

Sonuç olarak taşınmazın belirli bir bölümünün TMK'nın 725.maddesi uyarınca temliken tesciline karar verilebilmesi için öncelikle, taşkın yapılanan kişinin iyiniyetli olması, taşkın kısmın yıkımının aşırı zarar doğurması ve yapı değerinin oturduğu zemin değerinden fazla olması ve ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan imar mevzuatına göre ifraz edilebilir nitelik taşıması ve arsa malikine muhik bir tazminat ödenmesi koşullarına bağlıdır.

Somut olaya gelince; öncelikle davalının iyiniyetli olup olmadığı hususu üzerinde durulmadan salt yıkımın fahiş zarar doğuracağından bahisle temliken tescile karar verilmesi doğru değildir.

Hal böyle olunca, yukarda açıklandığı üzere yapı yapan kişinin iyi niyetli olmaması aşırı zarar bulunup bulunmadığına bakılmaksızın taşan kısmın yıkılması sonucunu doğuracağından, iyiniyet üzerinde önemle durulması, olaylar, karineler, tüm taraf delillerinin bir arada özenle değerlendirilmesi, davalının ( yapıyı yapan önceki malikler dahil ) iyiniyetli olup olmadığının tespit edilmesi, daha sonra diğer koşulların aranması gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazı açıklanan sebepten ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün ( 6100 Sayılı Kanun'un geçici 3.maddesi yollaması ile ) 1086 Sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 8.HUKUK DAİRESİ 24.06.2020 T. 2018/4912 E. 2020/3923 K.

Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar.

YARGITAY 7.HUKUK DAİRESİ 28.12.2022 T. 2022/4806 E. 2022/8140 K.

Öte yandan ... yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle ... yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir.Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar.