Kira tespit davası her zaman açılabilir ve genel kural olarak da kira tespit davası "reddedilemez" (Bu genel kuralları bilen Hakim bulmak artık kolay değil ama aslında prensipler böyle).
Dolayısıyla normal şartlar altında davanız reddedilmez. Diğer sözleşme esas alınacak olursa, hakim size belirlenecek kira bedelinin "takip edecek yıl için" belirlenmesini isteyip istemediğinizi soracaktır ve siz olumlu yanıt verirseniz gelecek dönem için kirayı belirleyecektir (ancak taleple bağlılık gereği talebinizi aşamayacaktır). Siz bu soruya olumsuz yanıt verirseniz o zaman davanız reddedilir, çünkü ikinci sözleşmede artış şartı olmadığından içinde bulunulan dönem için ihtarsız dava açamazsınız.
Burada asıl sorun hangi sözleşmenin geçerli olduğunun nasıl tespit edileceği. Normal şartlar altında ikinci sözleşmeyi inkar ediyorsanız imza tatbikine gidilmesi gerekir ama kiralayan vefat ettiğinden imzayı bilirkişi başka imzalara bakarak tespit edebilir mi bilemiyorum. Bu arada kiracı sözleşmeyi elektrik idaresine, sular idaresine, igdaşa vs. sunmak zorunda olduğu için buralara hangi sözleşmenin sunulduğunu da sordurabilirsiniz. Tam olarak delil niteliği taşımayabilir (çünkü ikinci sözleşme sonradan yapıldığı için onu sunmadım, ilkini sunmuştum diyebilir) ama gene de yararlı olabilir. Hatta ilk sözleşme işyeri sözleşmesi olduğu için vergi dairesine sunulma zorunluluğu da var. Aynı şekilde stopaj ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılmasını da isteyebilirsiniz, stopaj ödüyorsa, zaten ikinci sözleşme otomatik devre dışı kalır, çünkü konutta stopaj olmaz.
Bu arada neden kira tespit davası ile uğraştığınızı da anlayamadım. Onun dediği sözleşmeyi kabul edin, davayı gerekirse bırakın, 10 yılı dolduğu için hemen ihtar çekin, 5. ay itibariyle de 10 yıl sebebiyle tahliye davası açıp tek celse de karar alın.

Kira tespitle uğraşmaya sözleşmeleri tartışamaya vs. bence değmez.
