31-12-2024, 09:53
|
#3
|
|
Sayın meslektaşım Yargıtay 7. ve 8. Hukuk Dairelerinin MK 713'e dayalı davalarda Kadastro Kanunu'nda yer alan 10 yıllık hak düşürücü sürenin gözetilmeyeceğini söyleyen yeni tarihli kararları mevcut.
Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 2019/6239 Esas 2021/4945 Karar sayılı kararında Medeni Kanun'un 713.maddesine istinaden açılan davalarda "Somut olayda, Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair kararı yerinde ise de, davacının talebinin hem kadastro öncesi sebebe ve hem de TMK'nin 713/2. fıkrasından yer alan ''maliki 20 yıl önce ölmüş'' nedenine dayalı tapu iptali ve tescili davası olduğu gözden kaçırılarak, TMK'nin 713/2. fıkrasında yer alan ''maliki 20 yıl önce ölmüş'' nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine yönelik herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, yasal düzenlemeler ve daire uygulamalarına göre TMK'nin 713/2. fıkrasında yer alan ''maliki 20 yıl önce ölmüş'' nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi yönünden taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir" denilmektedir.
Yargıtay 7.Hukuk Dairesi'nin 2021/3903 Esas 2022/3445 Karar sayılı kararında ise Medeni Kanun'un 713.maddesine istinaden açılan davalarda "davacılar kadastro tespitinden sonra da dava konusu tasınmazda zilyet olduklarını beyan etmiş olup; zilyetligin nizasız fasılasız olarak devam ettigini kanıtlamaları halinde hak düşürücü süre söz konusu olmayacaktır" denilmektedir.
Bu emsal kararlara göre komşu parselin halen ölü kişi adına kayıtlı olması halinde MK 713/2 de yer alan 20 yıllık olağanüstü zilyetliğe dayalı dava açılabilir kanaatindeyim. İyi çalışmalar dilerim.
|