Mesajı Okuyun
Old 16-12-2024, 14:44   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Sözü edilen Danıştay 2 .D.sinin 2021/18409-3659 sayılı kararı Değerlendirme Kurulunun ilke kararları ile ilgilidir. İlke kararları muhatap ismi belirtilmeksizin genel ve soyut kuralları düzenleyen “düzenleyici işlem” grubuna dahil kararlar olup, ilke kararları işleminin denetleme merciin idari yargı olacağı açıktır.

Buna karşın ben de , somut olaydaki Düzdenleme Kurulu kararının ilke kararı niteliğinde olmadığı, ismi belirli bir gruba yönelik,idari para cezasına hazırlık ve para cezasının eki niteliğinde birel(bireysel) bir işlem niteliğinde bir karar olduğu ve tek başına icrai bir sonucunun bulunmadığı kanısındayım.

Nitekim Danıştay 2.D. si 20.6.2023 T. 2023/1749 E. 2023/3636 K. Sayılı kararında “idarenin ,idari para cezası uygulanmasına ilişkin işlemi ile bildirilen Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemiyle” açılan davada davacının “İptali istenilen idari işlemin, davalı idarece tek yanlı olarak düzenlenen ve ulusal ve yerel marketlere ilişkin haksız fiyat artışına dair idari para cezalarını belirleyen genel bir düzenleyici işlem olarak tesis edilen idari işlem niteliğinde bir kurul kararı olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargının görevli bulunduğu “ iddiası kabul görmemiş ve “davanın ilk cevabımdaki gerekçeye dayalı olarak adli yargıda görüleceğini kararlaştırmıştır.

Bu yönden Değerlendirme Kurulunun dayanak kararı hakkında ilk cevabımdaki gibi idari yargıya gitmeye gerek olmadığını düşünüyorum.

Bunun yanısıra yönetmelik hükümlerinin iptali için idari yargıya başvurulması gerektiği görüşüne katılıyorum. Ancak bence olaya uygulanan yönetmelik hükümleri kanunda da yer almış hükümlerden ibaret olsa gerek. Ortada yönetmelik olmasa kanunda dahi Denetleme Kurulunun belirtilen idari para cezalarını uygulama yetkisi bulunmaktadır. Burada yönetmeliğin hangi maddesinin hangi nedenle iptalinin talep edilebileceğinin ve buna gerek olup olmadığının etralıca düşünülmesi gerekir.

Yönetmelik gibi düzenleyici işlemlere karşı davalarda dava açma süresi , yönetmeliğin ilan tarihinden itibaren başlar. Düzenleyici işlemin ilgiliye uygulanması durumunda , uygulama işleminin yazılı olarak bildirilmesi üzerine dava açma süresi yeniden doğar. Bu durumda yönetmeliğin iptali için 60 günlük süre idari para işleminin tebliği ile başlar şeklinde gözüküyor. İYUK’daki sürelerin hak düşürücü süre olası itibariyle kanunda bir açıklık olmadıkça kesilmesi veya durması söz konusu olamaz. Yasalarda uygulama işleminin iptali için adli yargıda dava açılmasının düzenleyici işlemmin süresini durduracağı veya keseceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.