Mesajı Okuyun
Old 13-12-2024, 10:02   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Meslektaşım; itirazınız üzerine mahkeme duruşma günü verecektir. Olayın tamamını bilmemekle birlikte; ibraname var ise, ihtiyati haciz kararı kaldırılacaktır.
Aşağıda benzer bir karar ekliyorum.

İSTANBUL BAM
43. HUKUK DAİRESİ
Esas : 2024/395
Karar : 2024/452
Karar Tarihi :26.03.2024
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen ara kararın İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;



TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ



TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın bir para alacağı olduğunu, rehinle teminat altına alınmamış olduğunu, alacağın vadesi gelmiş ve muaccel olduğunu, alacağa ilişkin ve ihtiyati haciz talebinin haklı olduğuna ilişkin delillerin mevcut olduğunu, borçlu şirket yetkilisi aleyhine başlatılacak olası bir icra takibine karşı haksız bir biçimde itirazda bulunacak ve yargılama süresi içerisinde alacaklının alacağına kavuşmakta zorlanacağı gibi borçlunun muvazaalı işlemlerle mal kaçırma eylemlerine başvuracağını, somut durum incelendiğinde icra takibine haksız itirazda bulunan davalı tarafın asli maksadının borçlarını ödememek ve alacaklıyı zor durumda bırakmak olduğunun açık olduğunu, davalı yanın mal kaçırma kastı içerisinde olduğunun ve hukuka aykırı fiiller ile alacağı sürüncemede bırakmaya çalıştıklarının aşikar olduğunu, İcra İflas Kanunu'nun 257.maddesi gereği rehinle temin edilmemiş alacaklarına ilişkin borçlunun kaçma ve mallarını gözleme tehlikesi bulunduğundan ve buna ilişkin hazırlık eylemleri yapıldığından, alacağın tahsilinin imkansız hale gelme tehlikesi ile karşı karşıya olunduğuna mahkemece kanaat getirilmesi ve buna binaen mahkemece ihtiyati hacze karar verilmesini talep etmiştir.



İHTİYATİ HACİZ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda 05.01.2024 tarihli ara kararında "...tüm dosya kapsamı ve tarafların 2021 yılı BA-BS kayıtlarının uyumlu olduğu görülmekle davacının alacaklı olduğunun yaklaşık olarak ispat edildiği, İİK'nun 257. maddesindeki yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmakla davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin % 20 teminatla (30.000,00 TL) kabulü ile İİK'nun 257. Maddesi gereğince alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek 3. Kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyati haczine" karar verilmiştir.



İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde; müvekkili şirket ile davacı arasında ticari ilişkinin olduğunun cevap dilekçesinde açıklandığını, bunun için ba-bs kayıtlarının celbine dahi gerek olmadığını, davalı şirketin davacıya hiçbir borcu olmadığını, davacı şirket ile davalı şirket yetkililerinin ıslak imzalarını içeren carı hesap mutabakat metni ile 17.03.2023 tarihi itibariyle carı hesap bakiyesinin olmadığı (cari hesap alacak/ borç bakiyesinin sıfır olduğu) konusunda tarafların mutabakata vardıklarını, cari hesap bakiyesinden kaynaklanan hiçbir borcu olmadığını, davacı şirket yetkilisi tarafından 17.03.2023 tarihli ibraname başlıklı belge ile müvekkili şirketin ibra edildiğini beyanla ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.



İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati hacze itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda 31.01.2024 tarihli ara kararı ile ".. Davacı vekilince mahkememizin 05/01/2024 tarihli ara kararı uyarınca 30.000,00 TL teminat miktarı dosyamıza depo edilmiş ve mahkememizce 15/01/2024 tarihli müzekkere ile Küçükçekmece İcra Müdürlüğü'ne mahkememizin 05/01/2024 tarihli ara kararı gönderilerek ihtiyati haciz kararının uygulanmasına ilişkin yazı yazılmış olup, davalı vekilinin ihtiraz sebeplerinin ihtiyati haczin şartlarına ilişkin olduğu, geçici hukuki koruma tedbirlerinin bir türü olan ihtiyati haciz isteminde sınırlı inceleme yapılması gerektiğinden ve kararın kaldırılması ya da değiştirilmesini gerektirir bir husus bulunmadığından, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının şartlarının oluştuğu kanaati ile ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine" karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.



İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mübrez ibranameye ve borcun olmadığına dair "sıfır (0) bakiyeli" cari hesap mutabakatına rağmen, alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edildiği gerekçesi ile verilen ihtiyati haciz kararının açık yasa hükümlerinin ihlali olduğunu, delilleri arasında ve cevap dilekçeleri ekinde sundukları, davacı şirket ile davalı şirket yetkililerinin ıslak imzalarını içeren cari hesap mutabakat metni ile 17.03.2023 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin olmadığı (cari hesap alacak/borç bakiyesinin sıfır (0) olduğu) konusunda tarafların mutabakata vardığını, cari hesap bakiyesinin olmadığına dair mutabakattan sonra da taraflar arasında hiçbir ticari ilişki de (mal alış verişi) olmadığını, zaten mahkemece celp edilen ba/bs formlarının da 2021 yılına yani ibranameden önceki döneme ait olduğunu, bir başka ifade ile davalı şirketin, davacı şirkete cari hesaptan kaynaklanan hiçbir borcu olmadığını, yine davacı şirket yetkilisi tarafından 17.03.2023 tarihli ibraname başlıklı belge ile müvekkili şirketin ibra edildiğini, alacaklı tarafından imzası inkar edilmeyen mübrez belgeler karşısında "ihtiyati hacze itirazın reddi kararı" hukuka ve yasalara aykırı olup, kaldırılması gerektiğini, istinaf başvurularının kabulü ile açık yasa hükümlerinin ve hukukun açık ihlali niteliğindeki "ihtiyati hacze itirazın reddine" dair 31.01.2024 tarihli mahkeme ara kararının kaldırılmasına, aksi kanaat halinde ise, dosyanın talepleri gibi karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.



GEREKÇE: Talep, açık hesap (cari ) alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında İcra İflas Kanunu'nun 257. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının şartları bulunmadığı gerekçesi ile itirazen kaldırılması istemidir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. 2004 sayılı İİK'nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ''alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması'' yeterlidir. Mahkemenin ''alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından'' anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD'nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili, cevap dilekçesi ekinde "... San Tic.Ltd.Şti.ile cari hesabın 31.12.2022 tarihi itibariyle sıfır bakiye verdiği"ne ve "... Ltd.şti. ile cari hesabın 17.03.2023 tarihi itibariyle sıfır bakiyesi ile mutabık olduğu"na ilişkin iki tarafın kaşe ve imzasını içeren "mutabakat mektubu" başlıklı belge ibraz etmiştir. Somut olayda, mahkemece tarafların 2021 yılı BA-BS kayıtlarının uyumlu olduğu, davacının alacaklı olduğunu yaklaşık olarak ispat ettiği gerekçesiyle ihtiyati haczin kabulüne karar verilmiş ise de alıcının ve satıcının faturaları arasındaki uyumluluğu gösteren BA-BS formları taraflar arasındaki açık hesap alacağını tek başına ispata elverişli olmayıp, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 500.000,00 TLlik alacağın tahsili istemiyle yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan eldeki davada, ihtiyati haciz kararı verildiği anda yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla ihtiyati haciz kararına itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK 'nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına ancak HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.



HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati hacze itiraz eden davalı ... Ticaret Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstinaf incelemesine konu Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/1070 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 31.01.2024 tarihli ara kararın HMK'nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davalı vekilinin ihtiyati hacze vaki itirazının KABULÜ ile Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/1070 Esas sayılı dosyası üzerinden 05.01.2024 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati haczin tüm neticeleri ile birlikte KALDIRILMASINA, 3-İhtiyati hacze itiraz eden davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama masraflarının yapılacak yargılama sonunda ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 26/03/2024