Mesajı Okuyun
Old 26-11-2024, 12:31   #5
gbahsi

 
Varsayılan

T.C. Yargıtay 8.HUKUK DAİRESİ Esas:2016-12747 Karar:2016-15480 Karar Tarihi:14.11.2016: ''6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiştir. Dairemizin önceki içtihatlarında, itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasının mümkün olacağı kabul edilmiş ise de, sonradan oluşan görüş ve kanaatle, tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harç yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş, bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır. Somut olayda; ... ....Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/250 Esas 2013/466 Karar sayılı ilamından kaynaklı alacaklar için İcra Müdürlüğü'nce ilk takip dosyasından icra emri düzenlenerek harcı yatırılmak suretiyle alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip başlatılması, yukarıda Yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceğinden Mahkemece, takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi doğru değildir.''

Bu karar tam olarak karşılamasa da konusu aynı olan borç için tekrar icra takibi başlatılması kötü niyetli olarak değerlendirilebilir. Boşanma davasında tedbir nafakası için başlatılan icra takiplerinde sonradan yoksulluk / iştirak nafakasına dönüşen alacakların yeni icra takibine konu edilemeyeceği yönünde de pek çok karar okumuştum meslektaşım.

Ama dediğiniz gibi nafaka artırım için açılan dava yeni bir dava ve yeni bir ilam olarak değerlendirilebilir. Ben riske atmamak adına mevcut takipten devam ederdim