14-11-2024, 19:16
|
#2
|
|
TBK'nda sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiştşr. TBK m. 390'a göre"vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür." Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
Sorulan olayda vekil ,vekil edenin " taşınmazın mülkiyetinin babaya veya kardeşe geçirilmesi" yolundaki talimatına rağmen, vekil edenin talimatı ve iradesine uygun hareket etmeyip mülkiyeti anneye devretmiştir.Vekil böylece vekilin yasada yazılı sadakat ve özen borcuna aykırı davranmıştır.
Vekiin vekil edenin talimatını dinlemeyip , kendine göre bazı nedenler bulup bu talimata aykırı davranmasını vekili sorumluluktan kurtarmaz ve bu yüzden vekilin vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı kabul edilmez. Diye düşünüyorum.
Diğer yandan ,taşınmazın mülkiyetinin anneye geçirilmesinin inançlı işlem sayılabilmesi için, tapu malikinin kendi adına olan taşınmazı bir amacın gerçekleşmesine veya bir sürenin geçmesine kadar kullanıp iade etmesi şartının oluşması ve iddianın yazılı belge veya delil başlangıcı ispatı gerekir ki, anlatıma göre olay inançlı işlem özelliğini taşımamaktadır.
|