28-10-2024, 00:10
|
#1
|
|
Tellallık sözleşmesi
Merhabalar meslektaşlarım. Bir konuda yardımınıza danışacaktım.
Müvekkil emlakçı olup bir evin satımı için alıcı ve satıcıyı bir araya getirmiştir. Malesef ki alıcı ile satıcı müvekkili aradan çıkartarak kendi aralarında alım satım işlemini gerçekleştirmişlerdir.
Alıcının farklı şehirde bulunmasından dolayı müvekkil ile arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmamaktadır. fakat müvekkil tüm bu süreçte her türlü konuşmasını whatsapp kanalı üzerinden gerçekleştirmiş, alıcıya simsarlık sözleşmesini whatsapp üzerinden göndermiş ve alıcı da kabul etmiştir.
Sorum şudur ki;
Bildiğiniz üzere simsarlık sözleşmesinin geçerlilik şartı olarak yazılı yapılması kanunda hüküm altına alınmıştır. Bazı yargıtay kararlarında ise emlakçının(davacının) imzasının bulunmadığı fakat alıcının(davalının) imzasının bulunduğu simsarlık sözleşmelerin de davalının imzasının olmasının yeterli olduğunu, şekil şartına uyulduğunu, simsarlık sözleşmelerinde başkaca biçim şartının aranmadığından bahisle davacı(emlakçının) imzası olmasa bile geçerli olacağını öngörmüştür.
Sizce her iki tarafın imzası bulunmasa da whatsapp üzerinden sözleşmenin gönderilmesi, tarafların bu sözleşmeye itirazının olmaması şekil şartını sağlar mı?
"YHGK
Esas : 2010/19-559
Karar : 2010/546
Tarih : 03.11.2010
Mahkemeye ibraz edilen sözleşmede, davalı/borçlu şirketi temsilen imzanın bulunup davacı/alacaklı komisyoncunun imzasının olmadığı ancak, takibe konu edilen komisyonculuk alacağının dayanağı olan sözleşmenin davacı/alacaklının elinde bulunması nedeniyle her zaman elindeki sözleşmeyi imzalayabileceği belirgindir. Burada tarafların iradelerinin komisyonculuk sözleşmesinin kurulması konusunda birleştiği, her bir tarafın kendi elinde bulunan nüshayı imzalayarak diğerine verdiği ve sözleşmenin konusunu teşkil eden mal hususunda komisyonculuk hizmeti verilerek, satışının gerçekleştirildiği; hatta davalı/borçlunun komisyonculuk sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bir kısmını da ödediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, somut olayın özelliği de dikkate alındığında; gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin, tarafların ortak iradesi ile BK’nun 404/3. fıkrasında emredilen geçerlilik şartına uygun şekilde, yazılı olarak kurulmuş olduğu ve taraflarca hayata geçirildiğinin kabulü gerektiği; sözleşmeye taraf olan davalı/borçlunun açıklanan şekilde imza eksikliğini ileri sürmesinin ise TMK’nun 2. maddesinde açıklanan dürüstlük kuralları ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğu; sonuç itibariyle davacının taraflar arasındaki geçerli tellallık sözleşmesi gereği ücrete hak kazandığı yönündeki direnme kararı isabetlidir.
"
|