08-09-2024, 17:56
|
#2
|
|
Sn.Katılımcı,
1 Ocak 2002 tarihinde değişen Medeni Kanun gereği eşler -başka sözleşme yapılmadığı takdirde- edinilmiş mallara katılma rejimine tabidir.
2-Bu rejime göre evlilik içinde elde edilen gelir ve kazançlarla oluşan ayni veya nakti tasarruflar edinilmiş mal sayılır ve diğer eşin yarı değerini dava etme hakkı vardır.
3-Mal rejimi tasfiye alacağı davaları ( katkı, katılma ve değer artış payı) davaları , evliliğin iptali, vefat , boşanma veya evlilik devam ederken sözleşme değişikliği yapılması ( örneğin mal ayrılığı rejimine geçilmesi) halinde açılabilir.
4- Sayılan durumların ve elbette boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılabilir.
5-Yargıtay daha önceki kararlarında eşin kazancı ile alınan fakat üçüncü kişi- genellikle aile yakını- adına kayıtlanmış mallar için sanki eşin adına kayıtlı imiş gibi alacak kararı vermekteyken son dönem , eşin adına hiç bir zaman kayıtlı olmayan mallar için aksi yönde karar vermekte olup bu durum ciddi eleştirilere sebep olmaktadır. Bu uygulama ile eşlerin mal kaçırması da adeta teşvik edilmektedir.
Yargıtay'ın uygulamasını değiştirmesi halinde bu sorun giderilebilecektir.
Her aşamada bir avukattan hukuki destek almanızı öneriyoruz.
|