Mesajı Okuyun
Old 21-08-2024, 09:48   #2
gecelerin_yargıcı

 
Varsayılan

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 18.02.2016 tarihli ve 2015/9571 E., 2016/1075 K. sayılı kararı;

Davacı, dava dilekçesinde, 09/04/2015 tarihinde davalı hakkında, 2700 TL kira alacağı ile 4334 TL işlemiş faizinin tahsili amacıyla tahliye istekli olarak icra takibi başlattıklarını, icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin, davalıya 14/04/2015 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra davalının 07/05/2015 tarihinde 3.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak bu ödemenin öncelikle alacağın faiz ve ferilerinden düşülmesi gerektiğinden bakiye kira borcu bulunduğunu ve yasal sürede ödemediğini ileri sürerek davalının kiralanandan tahliyesini istemiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, yargılama davalının yokluğunda yapılmıştır.

Davalının temyiz dilekçesine eklenen alındı belgesinden davaya dayanak icra dosyasındaki borca mahsuben 07/05/2015 tarihinde ve yasal ödeme süresi içerisinde takibe konu asıl kira borcunu karşılayacak miktarda 3.000,00 TL nin ödendiği, anlaşılmaktadır. Davacının kabulü de bu yöndedir. Borcun ferileri olan faiz, icra gideri avukatlık ücreti,v.s. gibi kısımların ödenmemesi, temerrüde esas alınamayacağından, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.