Alıntı: Yazan gecelerin_yargıcı Tebligat Kanunu m.38 uyarınca vekiller makbuz karşılığında birbirlerine tebligat yapabilirler. Avukatlık Kanunu m. 56 da buna imkan tanıyor. Ayrıca PTT'nin 2014 tarihli TBB'ye yazı linkini de ekliyorum. https://www.barobirlik.org.tr/dosyal...7160211609.pdf Uygulamada pek karşılaşılan bir durum olmadığı için bu konuda emsal karar bulmanız zor bana kalırsa. Ancak Avukatlık Kanunu m. 56/4'de "ilgili yargı mercii aracılığı ile ve bu yargı merciinin tebligat konusunda bir kararı olmaksızın," ibaresinden ne anlam çıkarmak gerekir ben anlayamadım açıkçası Hem yargı mercii aracılığıyla hem de onun kararı olmaksızın nasıl tebligat yapılabilecek? Bana kalırsa elinizdeki belgelerle itirazın iptali davanızı açabilirsiniz. Ödeme emri ekinde dayanak belgelerin tebliğ edilmemesi ancak tebliğ işlemine ilişkin şikayete konu olabilecek bir durum olup 7 günlük şikayet süresi de geçmiştir diye düşünüyorum.

Öncelikle teşekkür ederim. Yalnız şunu netleştirmek istiyorum, icra müdürünün sonradan sunduğum dayanak belgelerle birlikte yeni bir ödeme emri çıkarmaması hakkın yerine getirilmemesi olamaz mı diye düşünüyorum. Bu da süresiz şikayete tabi. İtirazın iptali davası açsam bile dosyadaki mevcut dayanak belgenin alacağı kanıtlamaya yeteceği konusunda şüpheliyim. Eklemek istediğim dayanak belgeler tam kanıtlayacak nitelikteydi. İptal davası açarım ama o dekontlara dosyaya sunmadığım için de dayanamazsam alacağı kanıtlayamam diye tereddütteyim.

Peki şunu sormak istiyorum, bu dekontlar aynı zamanda bir ceza kovuşturması dosyasında da delil olarak var. Çünkü Borçlular dolandırıcı. İtirazın iptali davasında o kovuşturma dosyasının celbini talep edebilir miyim? Bütün mesele aslında bu. TEK AMACIM BU DEKONTLARI İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA KABUL GÖRECEK ŞEKİLDE ORTAYA KOYMABİLMEK. Alacağı çok net kanıtlayacak bir belgeyi sırf takip dosyasına sunmadım diye, iptal davasında hiçbir şekilde ortaya koyamama çok adaletsiz diye düşünüyorum. Fikri-tecrübesi, elinde içtihadı olan lütfen deneyimlerini paylaşsın.