Kira sözleşmesi taşınmazın aynına bağlı bir sözleşme değildir, o nedenle de malik olmayanlar tarafından da akdedilebilir.
Öte yandan kiranın arttırılmasını (tespitini) isteme hakkı "sözleşmeye bağlı" bir talep olduğundan, genel kural olarak "kiralayan" (yani sözleşmeyi akdeden) kişi tarafından açılması gerekir. Bu aslında sadece kira tespit davasına ilişkin bir durum da değil, kira ilişkisinden kaynaklanan tüm talepler (kirayı isteme hakkı, sözleşmeye uyulmasını isteme hakkı) ile bu ilişkiden kaynaklanan tüm davalar (tahliye davaları, akde muhalefet, temerrüt vs.) yine prensip olarak sadece "kiralayan" tarafından açılır.
Bu genel kurala Yargıtay'ın içtihatları ile getirilmiş sınırlı sayıda istisna var. Bu istisnalar "kira tespit davası", "10 yıllık sürenin dolması nedeniyle akdin feshi ve tahliye davası" ile "ihtiyaçtan tahliye" davaları. Yargıtay içtihat yoluyla kiralayan olmasa bile bu davaları malikin de açabileceğine dair zaman içinde yerleşmiş içtihatlar oluşturdu.
THS şerhimize bakarsanız bu içtihatların hepsini bulabilirsiniz. Örneğin sizin olayınıza özel kira tespit davasını malikin de açabileceğine dair içtihatlar şurada var:
https://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=17250
https://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=17251
Davanız özelinde konuşacak olursak, eğer paydaşlar arasında bir uyuşmazlık yoksa, sizin için en kolayı kiralayan olan paydaşın tek başına kira tespit davası açmasıdır. Neticede kiralayan odur, onun adına elinizde kira sözleşmesi var ve davayı da onun adına açarsanız hiçbir sorunla karşılaşmadan davanızı yürütürsünüz.
Yukarıda belirtilen içtihatlar kapsamında bu davayı malik sıfatıyla tüm paydaşlar adına da açabilirsiniz ancak o zaman sizin de içinden çıkmakta zorlandığınız bu durumu Hakime de ayrıca açıklamak durumunda kalacaksınız diye düşünüyorum.
Onun yerine sözleşmede adı olan "Kiralayan" tarafından davayı açmak çok daha basit ve sonuç alıcı olur düşüncesindeyim.