Mesajı Okuyun
Old 09-05-2023, 13:20   #2
Av.YALCINHUKUK

 
Varsayılan

Kural olarak borçlar kanunu sözleşmelerde şekil serbestisini benimsemiştir. Ancak taşınmaz mülkiyete devir borcu doğuran sözleşmeler konusunda medeni kanun ile BK 232 maddesinde taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi senede bağlanma şartı satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür. 2644 sayılı yasa 26. Madde ile 1512 sayılı yasa 60/3 ve 89 maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterlerce düzenleme şeklinde yapılacağı kuralını koymuştur. Buradaki şekil bir geçerlilik şartı olarak düzenlendiğinden hakim tarafından taraflarca ileri sürülmese dahi her aşamada, resen dikkate alınması gereken bir şarttır. Dolayısı ile satış vaadi sözleşmeleri geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdir.

Satım vaadi sözleşmesi gibi temlik borcu doğuran sözleşmelerde satış konusu olan malın sözleşme yapıldığı anda mevcut olmasına ya da satıcının mal varlığında bulunmasına gerek yoktur. Bu itibarla ileride yapılacak, üretilecek, hasıl olacak şeyler de satışa konu olabilir. Bununla birlikte satım vaadi sözleşmesinde şekil şartı aranacaktır. Geçersiz sözleşmelerde ise taraflardan her biri diğer tarafın ifa ettiği edimi iade etmekle yükümlüdür. Sözleşme geçersiz olduğunda artık taraflar birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilirler.

Satım vaadi sözleşmelerinde fesih iki taraflı olabileceği gibi tek taraflı da olabilir. İki tarafa borç yükleyen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan yükümlülükleri borçları bir taraf yerine getirdiği halde diğer taraf yerine getirmekten kaçınırsa, yani temerrüde düşerse borcunu yerine getiren, karşı taraftan ya borcun yerine getirilmesini ister ya da fesih ihbarında bulunarak yaptığı ödemelerin iadesini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade isteyebilir.

Benzer bir olay için Tüketici Mahkemesine açtım ve kazandım. Görev konusunda bir sorun yaşamadım.