Mesajı Okuyun
Old 29-03-2023, 23:32   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Kural olarak paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşların muvafakatini almadan tek başına müdahalenin önlenmesi davası açabilir ve yıkım da isteyebilir.Yıkım taleplerinde tüm paydaşların katılımının sağlanması gerektiği konusunda yerleşik içtihat uygulaması olduğunu sanmıyorum. Ancak aşağıdaki kararda yazılıdığı gibi, yıkımı istenen yapı, çekişmeli taşınmaza değer katmakta ise ve yıkım halinde taşınmaz değerinin belirli şekilde düşecekse, o takdirde diğer paydaş veya paydaşların muvakatinin sağlanması gerekir.

Diğer paydaş Hazinenin muvafakatinin sağlanabilmesi için davaya dahil edilmesi gerekir.Ancak,salt Hazinenin davaya dahil edilmesi işleminin yapılması yeterli sayılmaz.Önemli olan husus diğer paydaş Hazinenin açılan davaya muvafakat ettiğini mahkemeye bildirmesidir. Diye düşünüyorum.

"...Kural olarak, TMK'nin 693. maddesi uyarınca paydaşlardan biri veya bir kısmı diğer paydaşların muvafakati almaksızın paylı mülkiyete tabi taşınmazın korunmasını isteyebilir ve Yargıtay'ın, dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tek başına dava açabilir. Ancak kal’i istenen yapı, çekişmeli taşınmaza katma değer katmakta ise ve yapının kal’i taşınmazın değerini belirgin şekilde düşürecekse, bu durumda diğer paydaşların aleyhine bir durum oluşacağından muvafakatlerinin alınması gerekir."(Yargıtay 8.HD. 30.06.2020 T. 2018/4968 E.2020/3914 K.)