Mesajı Okuyun
Old 01-02-2023, 14:40   #7
Av. Salim

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşlarım. Benim de benzer bir sorum var.
İhtimal şu :
Hasarlı bir trafik kazası nedeniyle zarar veren ve kazayı yapan aracın sahibi ve aynı zamanda sürücüsü olan kişiye maddi tazminat davası açılacak.

Davacı zarar gören aracın sahibi gerçek kişi bir tacir, ticari işletmesi var, zarar gören araç da ticari işletmesinde kullandığı bir araç.
Zarar veren aracın sahibi ve sürücüsü (yani davalı olacak şahıs) ise gerçek kişi fakat tacir değil, ticari işletmesi de yok. Onun aracı da bir kamyonet.

Bu durumda zarar veren, kazayı yapan aracın sahibi ve sürücüsü olan gerçek kişiye (kendisi tacir değildir) açılacak dava, davayı açacak kişinin tacir olmasını göz önüne aldığımızda ticari dava sayılması ihtimali nedir, arabulucuya gitme zorunluluğu var mıdır, siz olsaydınız arabulucuya gitmeyi tercih eder miydiniz?

Diyelim ki işi sağlama alalım dendi ve arabulucuya gidildi. Dava açmadan önce davalının mal kaçırma ihtimaline binaen mallarına ihtiyati tedbir-haciz konulması gerekiyorsa arabulucuya gitmek bu tedbiri geciktireceği için ve dava açılacağının önceden öğrenilmesine sebep olacağı için davalının mal kaçırmasına ve davanın sonuçsuz kalmasına neden olabilir.
Bu durumda dava açmadan önce ihtiyati tedbir-haciz kararı almak düşünülebilir ve ihtiyati tedbir-haciz kararından sonra süreye geçirmeden arabulucuya gidilebilir, bu da ihtiyati haczin düşmesini engeller denilebilir.

Ancak bu davanın ticari dava olup olmadığının tartışıldığı bir ihtimalde, sonraki aşamalarda davanın ticari dava olmadığı ve zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı noktasına varılırsa yapılan arabuluculuk başvurusunun dava açma süresini durdurmayacağı sonucuna gitmek gerekmez mi? Bu takdirde arabuluculuğa gitmek süreyi durdurmayacaksa ihtiyati haciz hükümsüz de kalmaz mı ?
Meslektaşlarım ne düşünür bu konuda?