Sayın meslektaşlarım,

Malumunuz kira tespiti ve tahliye davaları hayli artmış vaziyette. Elimize öyle konular geliyor ki hem tahliye davası hem de tespit davası açmak gerekebiliyor. İstanbul özelinde sulh hukuk mahkemelerinin asgari dokuz ay sonraya duruşma tarihi göz önüne alındığında tespit davası ile tahliye tarihine kadar kirayı düzgün bir seviyeye çekmek makul geliyor.

Görüşünüzü merak ettiğim husus şu -ayrı esaslarda- hem tahliye hem tespit davası açmak sakınca yaratır mı? Bir yandan tahliye talep edip bir yandan kira bedelini tespit ettirmek çelişkili midir? Ya da -örneğin- TBK 347'ye göre kira sözleşmesi "bildirim" ile fesih edilmektedir, bu durumda bildirimden sonra tespit davası açmak usulen mümkün müdür? Sanki kira ilişkisi bittiği için ecrimisil talep etmek teorik çerçevede daha mı doğru olacaktır?

Saygılarımla