Güzel bir soru meslektaşım. İcra hukuku üstatlarımız daha iyi yanıt verebilir ancak şöyle bir sonuca ulaştım:

İİK m.58/2-3:

Alıntı: Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;

İİK m.138/3:

Alıntı: Vekil vasıtasiyle yapılan takiplerde vekalet ücretinin miktarı, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın, icra memuru tarafından avukatlık ücret tarifesine göre hasaplanır. Bu şekilde tayin olunan vekalet ücreti de takip masraflarına dahildir.

İcra takibinden kaynaklanan karşı vekalet ücretini takip talebine ekleyemiyoruz. Bunun hesabını icra memuru yapıp takip masrafı olarak ekleyecek. İcra takibine ekleyemediğimiz bir kalem için faiz de isteyemeyiz.

Faiz isteyebilmek için bu kalemi, ayrı bir icra takibine konu etmek gerekecek. O zaman da derdestlik söz konusu olur. Zira bu kalem önceki takipte borçludan zaten isteniyor.


Tabii söylediğiniz çok doğru. 10 yıl sonra tahsil edilmiş bir alacakta vekalet ücretinin kıymeti kalmaz. Avukat bedavaya iş yapmış olur. Belki de zararına.