  | 
            
            Alıntı: | 
            
              | 
           
         
         | 
        
         | 
        
        
        
          
            
              | 
            
            
            Yazan Yücel Kocabaş | 
            
              | 
           
         
         | 
        
        
        
         | 
       
     
    
      
        | 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        Takip edebildiğim kadarı ile; Yargıtay 5.HD. sinin "hukuki el atmalarda adli yargının görevli olduğu",  Uyuşmazlık Mahkemesinin ise "hukuki el atma davalarının idari yargının görevine girdiği" yolundaki  kararlarında bir değişiklik olmamıştır. Danıştay'ın bu konudaki son kararlarına rastlamadım.
         | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
sayın üstadım idare mahkemesinde kukuki el atmaya yönelik. davayı açtık.bilirkişi raporu geldi.biz belediyenin 360 m2 lik alanda imar planında yol olarak görülen yer için ödeme yapması için talep te bulunduk.müvekkillerin babası vaktinde taşınmazın içinden kendisi bir yol yamış ve asfaltta dökülmüş.bizim bu yola ait bir telebimiz yok.imar planında da yol olarak yok zaten.öbür yol açılmadığı için kendisi fiilen kullanmak için açmış şimdi bilirkişi raporda bundan da bahsetmiş.idare mahkemesi fiilen el atma vardiye davayı görevden reddetti.bizim bu yolla ilişkin bir talebimiz yok istendiği halde kapatabiliriz.ama mahkeme taşınmaz bütün düşünülmeli fiilen el atmada var diye adli yargıya açmalısınız diye reddetti.bu yol belediye tarafından açılmamış müvekkillerin babası açmış. gerekçede "taşınmazın  içerisinden   kuzeybatısından  güney  doğusuna  fiilen
kullanılan  asfalt   yolun  görüldüğü,  parseldeki   yüzölçümünün  yaklaşık  610  m2  ve  46  m2'si  de  dava
konusu  edilen  ve   zeminde  fiilen  mevcut  olmayan  imar   yoluna  girdiğinin   görüldüğü    ..."  davacı
... fiili  olarak  el  atılmış  yol  alanı  610m2   de  1202/3433  hissesi,  davacı  .... 2231/3433  hissesi   olduğu " ş eklinde  tespitlere yer verildiği anlaşılmıştır.
Bu  durumda;  dava  konusu   taşınmazın  bir   kısmının  fiilen  yol  olarak  kullanıldığının  sabit
olduğu,  bir   bütün  olan  taşınmazın  tamamı  açısından  fiili  el  atmanın  varlığı  kabul  edilerek
değerlendirmenin  bu  şekilde  yapılması   gerektiği,  dolayısıyla  fiili  el  atmadan   doğan   zararın  tazminine
yönelik  açılan  bu  davanın,  özel  hukuk  hükümlerine   göre   görüm  ve  çözümünde   adli   yargı   yerlerinin
görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır."şimdi istinafa gitmeyi düşünüyorum.karar hakkında ne dersiniz?