Merhaba,

Davacı,

1)davalılardan D1 ve D2'den 1.200.000 TL arsa bedelinin müştereken ve müteselsilen alınması için ve
2)davalılardan D1, D2 ve D3'ten 2.000.000 TL levazım bedelinin müştereken ve müteselsilen alınması için
alacak davası açtı.

2016'da mahkeme
1)132.000 TL arsa bedelinin davalılardan D1'den alınıp davacıya verilmesine, D2 yönünden davanın reddine,
2) Levazım bedeli için açılan davanın tamamen reddine
karar verdi.
Dosya davacı tarafından temyiz edildi.
Yargıtay 3.HD."sair temyiz itirazlarının reddi ile", D2 ve D3 yönünden uygun bir levazım bedeline hükmedilmesi gerekir diyerek kararı bozdu.
Yeniden yerel mahkemede yargılama yapıldı ve tavzih sonrası karar şöyle oluştu:
1)D1 yönünden verilen karar usulünce kesinleştiğinden dolayı bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2) D2 yönünden 25.000 TL, D3 yönünden 1.400.000 TL levazım bedelinin bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine
3) Yargılama gideri vs.

Burada benim aklıma takılan D1 yönünden kararın yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmesi hangi hususları kapsar? İlk kararın D1'i ilgilendiren kısımları:
1) 132.000 TL'nin D1'den alınıp davacıya verilmesi,
2) 13.000 TL vekalet ücretinin D1'den alınıp davacıya verilmesi
3)reddedilen kısım yönünden arsa bedeli için 56.000 TL'nin davacıdan alınarak D1 ve D2'ye verilmesi
4)levazım bedeli talebi tamamen reddedildiği için 80.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp D1, D2 ve D3'e verilmesi
5) mahkeme masrafları vs.

İlk karardan sonra icra takibi yapmıştım D1 vekili olarak. Yargıtay kararından sonra İİK 40. madde gereği takip durdu.

Şimdi hangi miktar için devam edeceğim / yeni takip yapacağım konusunda kararsız kaldım.
Not: mahkeme ilk kararın benim müvekkilim yönünden kararın kesinleştirilmesi talebimi reddetti.
Çok uzun oldu, kusura bakmayın, lütfen.
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.