|
1.) “Kural olarak ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaa ile illetli olduğu ileriye sürülebilir.
Böyle bir iddia karşısında tarafların gerçek iradesi ve amaçları araştırılmalıdır.
Şayet bakıp gözetleme amacı değil de başka bir amacın (örneğin mirastan mal kaçırma)gerçekleştirilmesi iradesi belirlenir ise sözleşmenin ivazlı olduğundan söz edilemez. Sözleşmede bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu takdirde 01.04. 1974 gün 1/2 sayılı İnaçları Brl. Kararı uygulama yeri bulur.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olduğu iddia edildiğinde;
Murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aille koşulları, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mamelekine oranı ve bu oranın makul karşılanabilecek sınırda kalıp kalmadığı araştırılmalıdır. “
( Ahmet Uğur Turan, 1 HD.Onursal Üyesi, Sö<leşme Hukukundan Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil Davaları, 2008, sh: 1172,1173)
2.) "Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının m.19). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunu değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda uygulama yeri bulur.
Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan malvarlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir."
(1.HD. 08.01.2020 T. 2016/14400 E.2020/81)
|